AB’de resesyon endişesi

ABD Merkez Bankası’nınyukarı enflasyon nedeniyle sıkılaşmaya devam edeceği beklentisi ve Rusya’nın AB ve İngiltere için gaz musluklarını sıkması, euro’da zayıflığın devam edeceği şeklinde değerlendiriliyor.

ABD’de haziran enflasyonunun beklentilerin üzerinde gelmesi doları 20 yılın en yüksek düzeyine taşıdı. Doğalgaz fiyatlarındaki ralli ile resesyon bulutları yoğunlaşan Avrupa’da ise Euro, dolar karşısında 20 yılın ardından ilk kez 1’in de altına indi. Dünya Gazetesi’nden Hilal Sarı’nın araştırmasına göre ABD Merkez Bankası’nın (Fed) yukarı yönlü sürprizlerine devam eden enflasyon nedeniyle sıkılaşmaya “gözünü kırpmadan” devam edeceği beklentisi ve Rusya’nın AB ve İngiltere için gaz musluklarını sıkması, euro’da zayıflığın devam edeceği şeklinde değerlendiriliyor. Paritedeki bu tarihi düşüş, Almanya, İngiltere, İspanya ve Fransa’nın da aralarında olduğu Türkiye’nin en önemli ihracat pazarlarını vuruyor. Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) 25 bps, Fed’in 75 bps faiz artırımına gitmesine kesin gözüyle bakan piyasalar, 21 Temmuz’da ECB’nin, 27 Temmuz’da Fed’in faiz kararlarını ve açıklamalarını yakından izleyecek. Fed’in 2022 içerisinde 180 bps daha faiz artırımı yapması beklenirken, resesyona çok daha yakın duran Euro Bölgesi’nde ECB’nin sadece 135 bps faiz artırımı yapması fiyatlanıyor.

Eşitlik düzeyinin çok önemli bir psikolojik sınır olduğuna dikkat çeken ING, “Güçlü dolara ilişkin çok eşsiz bir an. Piyasa eşitlik düzeyinde bazı dolar pozisyonlarını azaltmaya gidebilir ancak genel makro hikaye hayli dolar pozitif ve euro negatif.

Euro/dolar paritesi ABD’de yukarı yönlü sürpriz yapan TÜFE verisinin ardından Aralık 2002’den bu yana ilk kez 1’in altına inerek 0,9998 düzeyine geriledi. ING’ye göre “Resesyonla karşı karşıya olan ECB’nin euro’yu agresif artışlarla savunması konusunda elinden bir şey gelmeyebilir”. Enerji faturasındaki artış ithalat maliyetlerini artırarak birliğin Mart 2022’de 10 yılın ardından ilk kez cari açık vermesiyle sonuçlandı.

Dolar endeksi, %8,8’e yükselmesi beklenen Haziran TÜFE’nin %9,1 gelmesi sonrası 20 yılın zirvesi olan 108,58 düzeyine kadar çıktı. Veri öncesi endeks 107,9 düzeyindeydi. Aylık TÜFE %1,1 beklenirken %1,3 olarak açıklandı.

ABD 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 3’ün zerine çıkarken, Fed’in faiz artırımlarıyla ilişkilendirilen 2 yıllık ABD tahvili getirisi de yüzde 3,16’ya ulaştı. Getiriyle ters orantılı hareket eden tahvil fiyatları, Fed’in sıkılaşma süreciyle daha da düşebilir.

Eurodaki düşüş en büyük ihracat pazarlarımızı vuruyor

Mayıs ayına ilişkin ekonomik veriler beklentilerin üzerinde gelse de, birçok ekonomiste göre 180 Euro/ mwh ile son 5 yıl ortalamasının 10 katına çıkmış olan Avrupa gösterge doğalgazı TTF, Türkiye’nin en büyük ihracat pazarlarının bulunduğu AB genelinde ve İngiltere’de benzeri görülmemiş bir enerji enflasyonuna yol açıyor. İngiltere gösterge doğalgazında spot fiyatlar 60 pence artışla 300 pence/therm düzeyine ulaştı. Rusya’nın gazı tamamen kesebileceği ihtimali ve Gazprom’un son günlerde başlattığı ‘teknik bakımlar’ başta Almanya ve İtalya olmak üzere tüm AB ekonomilerini ve taşma etkisiyle küresel ekonomiyi olumsuz etkiliyor. Norveç’te iki tesiste yaşanan üretim aksamaları da fiyatlardaki ralliyi güçlendiriyor. Enerji faturasındaki artışa rağmen, mayıs ayında yüzde 0,8 ile beklentilerin üzerinde artan Euro Bölgesi sanayi üretiminin haziranda tekrar hız kesebileceğinden endişe ediliyor. Refinitif analistleri ABD’deki enflasyonun doları daha da güçlendirerek, Avrupa’da LNG ithal eden ekonomilerin faturasının da yükseleceğini öngörüyor.

ALMANYA’da enflasyon korkulduğu gibi haziranda yukarı yönlü bir sürpriz yapmadı ancak Rus doğalgazına bağımlılığı Almanya’yı resesyona sokabilecek bir neden olarak görülüyor. CDU lideri Merz Friedrich Merz, Kuzey Akım 1’deki ‘bakım’ çalışmalarına ilişkin gazın tamamen kesilmesi durumunda yüzde 12,7 daralma olabileceğini belirterek “Federal Almanya’nın kuruluşundan bu yana en kötü ekonomik krize doğru ilerliyoruz” dedi. Üç aşamalı acil durum planında Almanya ikinci düzeyi etkinleştirdi. Üçüncü aşamada doğalgazın sanayiden kesilip hane halkına ulaştırılması söz konusu. Yatırımcı güveni Euro borç krizinden bu yana en düşük düzeyde.

İSPANYA vatandaşlarını enflasyona ezdirmemek amacıyla geliri 1 milyar Euro’nun üzerinde olan bankalara ve enerji şirketlerine geçici vergi getiriyor. Banka hisselerinde sert düşüşler getiren kararla 7 milyar euro vergi geliri elde edilmesi planlanıyor.

FRANSA’da hükümet 8 ila 10 milyar Euro yatırımla borsada işlem gören enerji şirketi EDF’yi ulusallaştırmaya çalışıyor, hissede işlemler geçici olarak askıya alındı ve kamulaştırma planının detayları 19 Temmuz’da duyurulacak.

İTALYA’da giderek derinleşen geçim krizi siyaset koridorlarında da depremlere yol açıyor. Koalisyon ortaklarından 5 Yıldız Hareketi perşembe günü yapılacak güven oylaması öncesinde taleplerini dile getirerek “koalisyondan ayırılırım” mesajı verdi. Kuzey Ligi Partisi de “5 Yıldız Hareketi çekilirse, erken seçimlere gitmemiz gerektiği çok açık” diyerek Başbakan Mario Draghi’nin koalisyon hükümetinin çökme riskiyle karşı karşıya olduğuna işaret ediyor.

IMF: Gazda aksama birçok ekonomiyi resesyona sokar

Uluslararası Para Fonu (İMF) Başkanı Kristalina Georgieva, küresel ekonomik görünümün "son derece belirsiz" olduğunu söyledi ve Avrupa'ya doğalgaz tedarikindeki aksamalar sürdükçe birçok ekonominin resesyona girebileceği uyarısı yaptı. Bu hafta G20 üyesi ülkelerin maliyeden sorumlu yetkililerinin gerçekleştireceği toplantıdan önce yayımlanan blog postunda Georgieva, IMF'nin Ukrayna Savaşı nedeniyle 2022 ve 2023 yılı için ekonomik büyüme beklentilerini düşürebileceğini belirtti. Georgieva geçen hafta Reuters'a yaptığı açıklamada IMF'nin daha önce yüzde 3,6 olarak açıkladığı 2022 ekonomik büyüme beklentisini bu yıl üçüncü kez aşağı yönlü revize edeceğini söylemişti. IMF Nisan ayında 2022 için küresel ekonomik büyüme tahminini yüzde 4,4'ten yüzde 3,6'ya düşürmüştü. Yeni büyüme tahminleri temmuzun ilerleyen günlerinde açıklanacak.

“Dolar uzun bir süre yükselmeye devam edecek”

Uluslararası Para Fonu (IMF) ABD için 2022 büyüme öngörüsünü yüzde 2,9’dan yüzde 2,3’e düşürmüş olsa da, doların hakimiyetinin önümüzdeki süreçte devam edeceğine ilişkin bir görüş birliği var. Fed’in ECB’den daha kararlı bir sıkılaşma döngüsünde olması ve enerjide AB ve İngiltere’ye göre bağımsız olması, doların Euro karşısındaki güçlü seyrinin devam etmesini destekleyen etkenler. Resesyon dönemlerinde güvenli liman cazibesi de artan dolar, NYT ve WSJ gibi yayınlarda düzenli olarak öngörülerine yer verilen ABD’li finansal analist ve yorumcu Gary Shilling’e göre “Daha uzun bir süre yükselmeye devam edecek”. Bloomberg’e konuşan Shilling, “dolarda uzun posiyonda olduğunu, Fed’in de ‘eğrinin gerisinde kaldığını” söylüyor.

Gaz Euro'nun kuyusunu kazmayı sürdürüyor

Avrupa gösterge doğalgaz fiyatlarında rekor üstüne rekor kırılıyor. Ağustos vadeli TTF, giderek sıkılaşan piyasada son 5 yıl ortalamalarının (17,96 Euro/mwh) 10 katının da üstüne çıkarak 185 Euro/mwh düzeyine kadar yükseldi. Bu durum, enflasyon oranında ücret artışlarıyla işgücü maliyetleri zaten artmakta olan Euro Bölgesi şirketlerinin enerji maaliyetlerinin de 10 kat artacağı anlamına geliyor.

Petroldeki düşüş pariteye nefes aldırabilir

Petrolde de resesyon endişeleri hakim. ABD Başkanı Joe Biden’ın cuma günü gerçekleştireceği Suudi Arabistan ziyareti, Libya ve Ekvador gibi ülkelerdeki üretim aksamaları piyasanın diken üstünde izlediği arz yönlü sıkıntılar. Ancak Çin de dahil, Euro Bölgesi ve ABD’de görünümlerin bozulması petrolde talep görünümü tekrar bozuyor. Talepteki bozulmanın arz endişelerinin önüne geçmesiyle çarşamba günü Brent 98 dolara, WTI 93 dolara kadar geriledi. Uluslararası Enerji Ajansı da daralan arz ve resesyon endişeleriyle “petrol piyasalarının bıçak sırtında” olduğuna vurgu yaptığı aylık raporunda 2022 yılına ilişkin küresel petrol talebi artış beklentisini 200 bin varil/gün düşürerek 1,7 milyon varil artışa revize etti. “Piyasa foreks açısından değil talep görünümünden endişeli” Mizuho’dan faiz stratejistleri de resesyon endişelerinin enflasyonist değil deflasyonist olduğuna dikkat çekerek “Euro zayıflıyor çünkü büyüme görünümü de zayıflıyor. Bunun enflasyonist bir hareketten ziyade deflasyonist bir gelişme olduğunu da görmek lazım” değerlendirmesini yapıyor.