Allianz Türkiye, Küresel Raporlama İnisiyatifi (GRI G4) kriterleri ve Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi İlerleme Raporu doğrultusunda hazırladığı sürdürülebilirlik raporunu yayımladı.
Rapor, sürdürülebilirlik stratejisini, sürdürülebilirlik performansını ve örnekleri paylaşması açısından da Türkiye sigorta sektörü için bir ilk niteliğinde.
Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ne paralel olarak, “Allianz Seninle, İyiliğin Yanında” sloganı ile sektörünün ilk sürdürülebilirlik modelini 2016 yılının sonunda açıklayan Allianz Türkiye; dünyanın dev şirketlerinin kullandığı Küresel Raporlama İnisiyatifi (Global Reporting Initiative - GRI G4) kriterleri doğrultusunda hazırladığı sürdürülebilirlik raporunu yayımlayarak, sektöründe bir ilke daha imza atıyor. Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin sektördeki ilk üyesi olan Allianz Türkiye’nin raporu; sürdürülebilirlik stratejisini, sürdürülebilirlik performansını ve örnekleri paylaşması açısından da, Türkiye sigorta sektörü için bir ilk niteliğinde.
Sürdürülebilirlik alanında 5 ana hedef belirleyen Allianz Türkiye, paydaş katılımlı bir metotla oluşturduğu sürdürülebilirlik modelini günlük iş akışına uygulamayı da başardı. Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler imzacısı olan Allianz Türkiye’nin ilerleme raporunu da içeren sürdürülebilirlik raporu “gelişmiş (advanced)” seviyede kabul gördü.
Allianz Türkiye CEO’su Aylin Somersan Coqui, “Modelimiz, Birleşmiş Milletler’in 17 sürdürülebilir kalkınma hedefinden iklim eylemi, sağlıklı bireyler, insana yakışır iş ve ekonomik büyüme, sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları ile toplumsal cinsiyet eşitliği ilkelerine doğrudan katkı sağlıyor. Ayrıca, Birleşmiş Milletler Kadının Güçlenme Prensipleri’nin imzacısı olarak bu prensipleri taahütle destekleyen de tek sigorta şirketiyiz. Sürdürülebilirlik konusunda samimiyiz. Bu samimiyetimizi ve konuya olan inancımızı, yayımladığımız raporla en iyi şekilde aksettirmeye çalışıyoruz. Sektörümüzde bu alanda ilklere imza atarken bir yandan da tecrübelerimizi aktararak topluma, çevreye ve ekonomiye faydamızın çoğalarak artmasını da hedefliyoruz” dedi.
“Yeni nesil sigortacılığın öncülüğünü yapıyoruz”
Sürdürülebilirliği sadece bir dizi kurumsal sosyal sorumluluk projesi olarak görmediklerinin altını çizen Aylin Somersan Coqui, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Müşteri memnuniyeti ve teknoloji odaklı yeni nesil sigortacılığın öncülüğünü yapmak, toplumun yaşam kalitesini artıran sosyal bir marka olmak vizyonuyla çalışıyoruz. Müşterilerimizin sağlıklarını, yıllar boyunca oluşturdukları varlıklarını korumak, hayatlarının tüm evrelerinde kendilerinin ve ailelerinin yanında olmak için varız. Bu vizyonumuz doğrultusunda, sürdürülebilirlik stratejimizi oluşturmaya 2016 yılının Ocak ayında sürdürülebilirlik ofisimizi kurarak başladık. İcra kurulu ve yönetim kurulu üyelerinden oluşan bir strateji ekibi ile sürdürülebilirlik önceliklerimizi belirledik. Paydaş beklenti anketleri ve atölyeler düzenlenerek bu önceliklerin iç ve dış paydaşlarımız nezdindeki önemini değerlendirdik. Bu öncelikleri, üst yönetim ve sürdürülebilirlik strateji ekibimiz ile son haline getirerek, Allianz Türkiye’nin iş stratejilerine paralel bir model oluşturduk. İyi bir çevre için, bireylerin, kurumların ve toplumun iyiliği, esenliği için işimizi sürdürülebilirlik prensiplerine uygun bir şekle dönüştürmek için çalışmaya başladık. Sektörümüzün ilk sürdürülebilirlik raporunu yayımlayarak çalışmalarımızın meyvelerini kamuoyuyla paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz”.
Sürdürülebilirlik için neler yapıldı?
Allianz Türkiye, iş süreçlerini sürdürülebilirlik prensiplerine uygun hale getirme çalışmaları kapsamında 2016 yılının Ocak ayında sürdürülebilirlik ofisini ve ardından tüm iş kollarının aktif olarak temsil edildiği sürdürülebilirlik komitesini kurdu. Sürdürülebilirliğin düzenli ölçümü ve takibi için performans modülü geliştirmeye başladı. TÜSİAD liderliğinde hazırlanan ve Türkiye’de bu alandaki ilk kaynaklardan biri olan “Ekonomi Perspektifinden İklim Değişikliği” raporunun destekçisi de olan şirket, 2017 yılının sonuna kadar üç yeşil iş çözümünü Türkiye’ye kazandırmak üzere çalışmalara başladı. “Geri Dönüşüm Şampiyonası” ile üç ayda sekiz ton atığı geri dönüştürürken, “Dijital Dönüşüm Programı” ile işlerinin yüzde 66’sını dijital ortama taşıdı.
Girişimcilik ve inovasyona destek vererek önleyici çözümler sunmaya odaklanan Allianz Türkiye, inovasyon ofisini de kurdu. Bu ofisin koordinasyonunda; Allianz Türkiye’nin her bir biriminin, müşterilerin hayatlarını kolaylaştıracak, onların yeni nesil sigortacılık ihtiyaçlarına cevap verecek projelerin hayata geçmesinde gerek kurum içi girişimci potansiyelini harekete geçirmek gerekse kurum dışındaki girişimcilerle işbirliği yapmak; kurumun tüm kılcal damarlarında inovasyon kanının akmasını sağlamak; çalışma kültürünü ve iş süreçlerini inovasyon ile beslemek konularına öncelik verildi.
Allianz Türkiye’de sürdürülebilirliğin yapı taşları
Birleşmiş Milletler Küresel İlkeler Sözleşmesi’ne imza atan Türkiye’deki tek küresel sigorta ve emeklilik kurumu olan Allianz Türkiye, Kadının Güçlenmesi Prensipleri’nin de imzacısı.
2014 yılında üye olduğu Sürdürülebilir Kalkınma Derneği’nin sektördeki ilk üyesi.
Karbon ayak izini azaltmak için çaba sarfeden Allianz Türkiye, Türkiye’nin ilk LEED Platin sertifikalı kulesi Allianz Tower’ın ofis katlarında da LEED Altın sertifikasına sahip.
2016’da basılı evrakın yüzde 66’sını dijital ortama taşıyan Allianz Türkiye, 2018’de bu oranı yüzde 80’e çıkarmayı hedefliyor.
Allianz Türkiye, TÜSİAD liderliğinde hazırlanan “Ekonomi Perspektifinden İklim Değişikliği” raporunun ana destekçileri arasında yer alıyor.
Allianz Türkiye Sürdürülebilirlik Manifestosu
İyi çevre için küresel iklim değişikliğinin farkında olmayı ve önlenmesi için aktif bir şekilde çalışmayı,
İyi bireyler için bireyin fiziksel, ruhsal ve ekonomik açıdan sağlığına odaklanarak yaşam kalitesini artırmayı,
İyi kurumlar için bizimle birlikte etkileşimde bulunduğumuz diğer kurumların da sürdürülebilir olmasını,
İyi toplum için toplumun sürdürülebilir gelişimine katkı sağlamayı, iyi birer kurumsal vatandaş olmayı hedefliyoruz.