Elazığ’da yaşanan 6.8 büyüklüğündeki depremde toplam 123 bin 310 konutun yalnızca yüzde 35’inde DASK bulunuyordu. Yaşanan deprem, bu konuda yapılması gereken ama ihmal edilen hazırlıkları bir kez daha gözler önüne serdi.
Çoğunluğu deprem bölgesinde yer alan ülkemizde deprem sigortası, olası bir deprem sonrası meydana gelebilecek büyük maddi kayıplara karşı alınacak yegane önlemlerden biri. 1999’daki büyük Marmara Depremi’nden sonra depremin neden olduğu maddi hasarları karşılamak için deprem sigortası yaptırmak mecburi hale getirildi. Ancak bu konuda henüz yeteri kadar bilinçli değiliz.
Binaların yarısında DASK yok
2012 yılında yürürlüğe giren Afet Sigortaları Kanunu’nun getirdiği yönetmelik gereğince yeni elektrik ve su aboneliği için binanın DASK sigortasına sahip olması zorunluluğu şart koşuldu. Ancak, verilere göre; ev satışları ve kira sözleşmelerinde yaptırılan DASK poliçeleri sadece o yıl için gerçekleştiriliyor ve sonraki yıllarda yenilenmiyor. 18 milyon konutun 8.8 milyonu yani yüzde 50’sinin DASK’lı olduğunu belirten Sigorta Cini Genel Müdürü Erdem Aydınlı, “DASK poliçesi sahibi değilseniz hemen zorunlu deprem sigortası yaptırmak için harekete geçmelisiniz. Deprem çantanızın içine DASK’ı da ekleyin. Özellikle bir deprem ülkesinde yaşayanlar için deprem sigortası bir zorunluluk olduğu kadar, aynı zamanda bir sorumluluktur. ” dedi.
Metrekare, lokasyon ve yapıya göre değişiyor
Erdem Aydınlı, DASK fiyatlarının tüm mecralarda aynı olduğunu belirterek, “Müşteriler piyasada bilinen şirketlerden poliçe almayı tercih ediyorlar, teminat bazında herhangi bir farklılık bulunmuyor. DASK poliçeleri metrekare, lokasyon ve binanın yapı tipine göre fiyatlanıyor. Ortalama prime baktığınızda tarifede 133 lira. Buna aylık olarak baktığınızda 11 lira. Konutunuza ait DASK fiyatı hesaplanırken; deprem riski yüksek olan bölgelerde prim miktarı yüksek, riskin düşük olduğu bölgelerde ise bu miktar düşük olmaktadır. Prim miktarını etkileyen bu deprem risk bölgeleri belirlenirken "Türkiye Deprem Bölgesi Haritası" dikkate alınmaktadır. Bu haritadaki verilere göre Türkiye 5 farklı risk bölgesine ayrılmaktadır. DASK prim hesaplaması yapılırken; 5 farklı deprem risk bölgesi ve 3 farklı bina yapı tarzına göre belirlenmiş 15 tarife fiyatı bilgisi kullanılmaktadır. Deprem sigortası teminat tutarınız bu tarife fiyatı ile çarpıldığı zaman, konutunuza ait DASK prim tutarınız hesaplanmış olur. Ayrıca ödenecek sigorta primlerinde her yıl konutun bulunduğu bölgedeki birim metrekare maliyetindeki artışa bağlı olarak değişiklik olabilmektedir” diye konuştu.
İşyeri için de DASK zorunlu
Tapuda mesken olarak geçen yerlerde DASK zorunluluğunun bulunduğunun altını çizen Erdem Aydınlı,şöyle devam etti: “Bunun yanı sıra riski ölçülen işyeri bir binanın alt katında yer alıyor ve üzerinde konutlar bulunuyor ise yine DASK yapılması bu işyeri için zorunludur. İşhanı, otel gibi tamamı ticari faaliyet olan işletmelerde DASK zorunlu değildir. Bu tür yerlerde işyeri poliçesinin içerisinde deprem teminatı alınarak hasar söz konusu olduğunda teminat alacağı sağlanabilmektedir. Öte yandan hasar görmüş bir yer için poliçe geriye dönük yapılmaz, onarım sonrası yeni poliçe yapılıp sonradan oluşabilecek bir hasar için teminat sağlanabilmektedir.”