Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdür Vekili Nedret Şerif Çakırsoy, trafik sigortasına getirilen tavan fiyatlarına yönelik, "Kişisel olarak kamunun doğrudan müdahale ettiği bir sektörü tercih etmem. Gönül ister ki her sektör kendi fiyatlamasını kendisi yapsın. Bunu yaparken, kaba tabir olacak ama vahşi kapitalizme de müsaade edilmez. Geldiğim ekol itibarıyla çok müdahale, tarife taraftarı değilim ama şartlar bizi bu noktaya getirdi ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık." dedi.
Türkiye Sigorta Acenteleri Federasyonunun (TÜSAF) 6. Olağan Genel Kurulu kapsamında Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü Konferans Salonunda "Sigorta Acentelerinin Geleceği ve Sektör Sorunları" konulu panel düzenlendi.
Çakırsoy, burada yaptığı konuşmada, acentelerin Türkiye'nin en uzak noktalarına kadar uzandıklarını ifade ederek, acenteleri bir anlamda finansal ürünler marketi şeklinde çalışan yapılar haline getirmek için her türlü desteği vermek istediklerini söyledi.
Trafik sigortası konusunda sektörün sorunlarının olduğunu belirten Çakırsoy, "2015 yılında otomobil araç türünde, trafik sigortası sektörünün yüzde 63'ünü oluşturan otomobillerde, 7'nci basamakta, en iyi sürücü basamağında ortalama prim artış oranı yüzde 98,8. Bu, 6'ncı basamakta yüzde 100,86, 5'inci basamakta yüzde 103,76. Bunu hiç kimse ne ailesine ne kendisine ne de herhangi bir tüketiciye izah edebilir. Bu rakamları izah edemedik ve edemiyoruz." diye konuştu.
Çakırsoy, trafik sigortasında tavan fiyat uygulamasına değinerek, "(İyi sürücü, kötü sürücü ayrımı yapılmıyor) eleştirisine katılmıyorum. Hepinizin malumu, üst basamaklara giderken artış var. Tavan prim uygulamasının yumuşatılması isteniyor." ifadelerini kullandı. Çakırsoy, şöyle devam etti:
"Kişisel olarak kamunun doğrudan müdahale ettiği bir sektörü tercih etmem. Gönül ister ki her sektör kendi fiyatlamasını kendisi yapsın. Bunu yaparken, kaba tabir olacak ama vahşi kapitalizme de müsaade edilmez. Geldiğim ekol itibarıyla çok müdahale, tarife taraftarı değilim ama şartlar bizi bu noktaya getirdi ve elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık. Bundan sonraki gelişmeleri de bu şekilde yönetmeye ve takip etmeye çalışacağız. Bazı sigorta şirketlerimiz bazı konularda ayıp ediyor, bir takım işlere girişiyorlar. Bütün rakamları bizde var. 3 veya 4 sigorta şirketinde ciddi sıkıntı görünüyor. Bununla ilgili hem Sigorta Denetleme Kurulu hem de Rekabet Kurulunun kendisinin başlattığı denetimler devam ediyor. Sigorta Denetleme Kurulunun ilk denetim sonuçlarını tahminim gelecek hafta alacağız. Ne acentelerin, kılcal damarların tıkanmasına izin vereceğiz ne de tüketiciyi mağdur edeceğiz. Bu şekilde repütasyon kaybı devam ederse, 2017 yılı sonunda bu iş istendiği gibi serbest tarifeye değil başka bir noktaya doğru evrilir."
Hazine Müsteşarlığının sigorta şirketleri açısından "testiyi taşıyanla, kıranı" ayırt edeceğine dikkati çeken Çakırsoy, kendilerine iletilen bütün itirazları değerlendirdiklerini ve bundan sonra da dikkate alacaklarını vurguladı.
"İçtihatlara yansıması için yüksek mahkemelerle görüşüyoruz"
Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği (TSB) Başkanı Can Akın Çağlar ise trafik sigortasının tüm dünyada bir sorumluluk branşı olduğunu ve zarar ettiğini söyledi.
Çağlar, Türkiye'de hasar prim oranı yüzde 135 iken, dünyada bu oranın yüzde 105 seviyesinde seyrettiğine işaret ederek, trafik primleri 21 milyon aracı ilgilendirdiği için bu sigorta türünün sigorta sektörünün yansıyan yüzü olduğunun altını çizdi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Hazine Müsteşarlığı bürokratlarının destekleriyle sektörde birçok sorunun çözüme kavuşturulduğunu aktaran Çağlar, sigorta sektöründeki kanun değişikliklerinin içtihatlara yansıması için sektör temsilcileri olarak yüksek mahkemeleri ziyaret ettiklerini bildirdi.
Trafik sigortasında tavan tarife uygulamasına ilişkin Çağlar, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Sektörün sermaye yeterliliği, minimum yüzde 115 olması lazım, yüzde 120'den yüzde 93'e düşüyor. Sürdürülebilir büyümeyi tehdit ediyor, şirketlerin geleceğini tehdit ediyor. Şirketlerin sermayesinin zayıflaması devlete yük demektir, uluslararası sermaye için de olumsuz bir intiba demektir. Uygulamadan acente, şirketler olumsuz etkilenecek gibi görünüyor ama tüketici de olumsuz etkilenecek. Aslolan tazminatları düşürmek, bunları düşürmediğimiz sürece primler hep böyle yüksek kalacak. Tazminatları düşürmenin bir yolu da iyi sürücü ile kötü sürücüyü ayırt etmek."
Çağlar, trafik sigortasına ilişkin sorunların çözümünün tavan tarifeyle değil, hasar frekansının düşürülmesiyle mümkün olabileceğine dikkati çekerek, "Hasar frekansını azaltmamız gerekiyor. Onun için olmazsa olmaz serbest tarife. Çok kaza yapanlara özel önlemler getirmemiz lazım. Hasar frekansına Avrupa seviyesini getirirsek bu işin temel çözümü budur." diye konuştu.
TÜSAF Başkanı Murat Büyükçelebi ise acentelerin donanımlı hale getirilmesinin sektörün büyümesine katkı sağlayacağını vurguladı.