Posta'dan Can Kantar'ın yazısı şöyle:
Yüzde 25 Devlet Katkısı ile BES, katılımcılarına ilk andan itibaren kazanma fırsatı sundu. Sistemin ilk yıllarında getirisinin istenildiği seviyede olmadığı yönünde eleştiriler vardı. O sırada yetkililer; “Bu uzun vadeli bir yatırım planıdır, aydan aya, yıldan yıla getiri sağlayan diğer yatırım enstrümanları ile kıyas edilmemeli.
Birikimler çoğaldığında getirileri de bir çığ gibi artacak” denilmişti. Nitekim öyle de oldu. Birikimleri ile ilgilenen yani fonlarını doğru yönlendirenler artı Devlet Katkısı ile büyük getiri sağladılar. Ve sistemin ilk yıllarında toplu paralarını alıp çıkanlar, birikimleri arttığında ve getirileri gördüğünde sistemden o kadar da kolay çıkmak istemediler.
Bunun en önemli örneği Pandemi döneminde yaşandı. Zor ekonomik şartlarda çok az sayıda ödemelerini donduranlar olsa da sistemden çıkanların sayısı yok denecek kadar azdı. Özel emeklilik planları bireyler için iyi bir birikim ve yatırım aracı olmasının yanında Türkiye ekonomisinin fon ihtiyacı için de çok önemli. En güvenli yatırım aracı olduğu da söylenebilir. Tüm birikimleriniz siniz adınıza TAKASBANK’ta saklanıyor.
Kimse el süremiyor. İstediğiniz zaman belirli prosedürle bunu çekebiliyor. Sıkıntı yok. Devlet katkısı yıllar içinde azalır mı, kaldırılır mı diye konuşuldu. Şimdi yüzde 25’ten 30’a çıktı. Yani 100 TL birikim yaptığında Devlet üzerine 30 TL ekliyor. Yüksek getirisi ile birlikte benzersiz bir birikim aracı olduğu söylenebilir. Yeni uygulama ile son ekonomik koşullara uygun, sistemden çıkmadan borç alabilme fırsatı da büyük avantaj olarak dikkat çekiyor. Ben de ‘BES’lenmeyen kalmasın!’ diyorum.