15 Mayıs Yeryüzü İklim Günü, iklim değişikliğinin insanlar üzerindeki ve insan faaliyetlerinin iklim üzerindeki etkilerini vurgulamayı ve bu etkiler konusunda toplumu bilinçlendirmeyi amaçlıyor.
Escarus (TSKB Sürdürülebilirlik Danışmanlığı A.Ş.) Genel Müdür Yardımcısı Ece Sevin, Yeryüzü İklim Günü kapsamında yaptığı açıklamada, “Bilim insanlarına göre günümüzde yaşanan küresel iklim değişikliği insan faaliyetlerinin sonucu olarak gerçekleşmesinin yanı sıra, son bin yıldır hiç görülmediği kadar yüksek bir oranda yaşanıyor. Son 171 yılda insan faaliyetleri, atmosferdeki karbondioksit konsantrasyonunu 1850’lerdeki sanayi öncesi seviyelerin yüzde 48 üzerine çıkardı. Bu değişim son 20 bin yıllık dönemde doğal yollarla gerçekleşen seviyeden daha fazla. İklim değişikliğinin en yıkıcı etkilerinin engellenebilmesi için küresel sıcaklık artışının sanayi öncesi döneme göre en fazla 1,5oC’nin altında tutulması gerekiyor. Ancak günümüzde, bu 1,5oC’lik sınırın yaklaşık 1oC’lik kısmına halihazırda ulaşıldığı görünüyor. Sıcaklık artışıyla beraber kaçınılmaz olan buzulların erimesi ve deniz suyu seviyelerinin yükselmesi hem aşırı hava olaylarını tetikliyor hem de tatlı su miktarını büyük ölçekte etkilemeyi sürdürüyor” dedi.
“Toplumsal bilincin artması ve herkesin katılımıyla iklim değişikliği ile mücadele mümkün”
Ece Sevin; İklim değişikliğinin, doğaya ve insanlara yönelik olumsuz etkilere, kayıplara ve maddi zararlara neden olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam etti: “Günümüzde 1 milyardan fazla insan su kıtlığı olan bölgelerde yaşıyor. Tahminlere göre bu sayının 2025’te 3,5 milyarı bulacağı öngörülüyor. Ülkemizde genel olarak su kıtlığı ’orta-yüksek’ seviyede. 2040 yılında ise ülkemiz genelinde su kıtlığı seviyesinin ’çok yüksek’ olması bekleniyor. İklim değişikliğinin etkilerini azaltmak, küresel ısınmayı belli bir seviyede sınırlı tutmak; enerji verimli yatırımlar, yeşil bina yatırımları, yenilenebilir enerji yatırımları, karbon yakalama ve depolama gibi negatif emisyon teknolojilerinin kullanımı ve karbon fiyatlandırması uygulamaları ile mümkün olabilir. Öte yandan; iklim değişikliğinin geri dönüştürülemez bir olgu olduğu inanışından hareketle, yeni iklim rejimine uyumlu ve dayanıklı altyapılar geliştirilmesine ve toplumların yeni iklim düzenine adil geçişinin sağlanmasına odaklanılıyor. Su kaynaklarının etkin yönetimi, kıyı şeritleri ve yükselen su seviyelerine yönelik dirençli altyapıların geliştirilmesi, tarım sektöründe sulama sistemlerinin verimli hale getirilmesi, verimli arazi kullanımı gibi faaliyetler adaptasyona yönelik yatırımlar olarak kabul ediliyor. Biz de Escarus olarak Yeryüzü İklim Günü’nde iklim değişikliği konusunda bütüncül bir yaklaşımla mücadele etmenin ne denli önemli olduğunun altını çizmek istedik.”