İTÜ Meteoroloji Bölümü öğretim üyesi, afet bilimci Prof. Dr. Mikdat Kadıoğlu, “İstanbul’un afete hazırlıklı olması için herkesin afete hazır olması gerekiyor. İstanbul’un da afete hazırlıklı olduğunu söylemek zor” dedi. Herkesin ilk yardım eğitim alması gerektiğini belirten Kadıoğlu, "İlk 3 gün. Biz buna altın saatler diyoruz. Bu altın saatlerde vatandaşı sadece kendi bilgisi koruyacak. Dışarıdan yardım gelmesi çok zor olacak" dedi. İMO İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna da bir arpa boyu yol alınamadığını belirterek, kamu kurumlarının yüzde 80'inin hâla güvensiz dedi"
Cumhuriyet'ten Hazal Ocak'ın haberine göre ulusal seviyede afete hazırlık seferberliği olması gerektiğini belirten Kadıoğlu şunları söyledi:
“Halkımızın ilk yardım yapabilmesi basit de olsa küçük bir yangını söndürmeyi bilmesi şart. Bu eğitimi de ulusal seferberlikle vermemiz lazım. Okullardan başlayarak bir kere herkesin ilk yardım eğitimini almasını sağlamamız gerekiyor. İstanbul’da büyük bir deprem olduğu zaman herkes kendi başına kalacak. İlk 3 gün. Biz buna altın saatler diyoruz. Bu altın saatlerde vatandaşı sadece kendi bilgisi koruyacak. Dışarıdan yardım gelmesi çok zor olacak. Burada vatandaş küçük bir kanamayı durdurabiliyorsa sevdiği kişi hayata tutunacak, hayatta kalacak. Ulusal bir afete hazırlık seferberliği olması gerekiyor Marmara’da...”
"Acilen envanter çıkarılmalı"
İMO İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna da, “Kamu kurumlarının yüzde 80’i hâlâ güvensiz. Bir arpa boyu yol alamadık. Ebette yapılanlar var ama az. Zamanında kentsel dönüşüm değil, rantsal dönüşüm dedik ve öyle de oldu. Bütün binaları yıkıp yeniden yapmaya ülke ekonomisi ve vaktimiz yetmez. Öncelikle kent taranacak, envanteri çıkarılacak. Olası bir depremde ilk etapta aniden çökebilecek binaları tespit edip bunların yıkılıp yeniden risk sıralamasına göre yapılması lazım” dedi. Deprem konusunda bir başka tartışma konusu da deprem toplanma alanları. AFAD’ın verilerine göre 2 bin 850 acil toplanma alanı var. Suna, toplanma alanları üzerinden algı yönetimi yürütüldüğünü belirterek durumu şöyle açıkladı:
“Bu yerlerin içinde ufacık çocuk parkları da var, okul bahçesi de, sitelerin bahçeleri de boş arsalar da... Buralar toplanma alanı değil. Deprem toplanma alanı çadır kentlerin kurulabileceği elektiriği, suyu, ısınma, duş, tuvalet gibi temel ihtiyaçların karşılanabileceği büyük ve geniş alanlar. 2000’li yılların başında 497 deprem toplanma alanı tespit edilmişti, bugün bunlardan 77 tane kaldı. AVM’ler, rezidanslar, gökdelenler yapıldı. Her tarafı yapıyla betonla doldurduk.”