18 Temmuz’da şiddetli yağışın neden olduğu sel felaketi, ilk tahminlere göre 150-200 milyon TL sigortalı hasara neden oldu. Bazı ilçelerde metrekarede 128 kg’a kadar yükselen, ortalama 65 kg yağışın düştüğü İstanbul’da binlerce araç, iş yeri ve ev, sular altında kalırken, özellikle konut ve iş yerlerinde düşük sigortalılık oranının önemli mağduriyetler yaratacağı belirtiliyor.
Sigortalılık oranı düşük
Trafiğe kayıtlı yaklaşık 21 milyon aracın 15.2 milyonunun kaskosuz olduğunu belirten Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, sigortalılık oranının en yüksek olduğu illerin başında gelen İstanbul’da dahi iki araçtan birinin kasko güvencesinden yoksun olduğunu söyledi. Sel felaketinden zarar gören araçların yüzde 95’inin sel teminatı bulunduğunu belirten Uğur Gülen, en büyük mağduriyetlerin sigortalılık oranının düşük olduğu konut ve işyeri branşlarında yaşanacağını söyledi. Konutlarda sigortalılık oranının yaklaşık yüzde 20 olduğunu söyleyen Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, toplumda yaygın olan bilginin tersine Zorunlu Deprem Sigortası’nın sel hasarlarını karşılamadığının da altını çizdi.
Aksigorta'ya bir günde 444 hasar ihbarı geldi
İş yerlerinin sigortalılık oranının ise istenilen seviyelerde olmadığına değinen Uğur Gülen, özellikle küçük ölçekli iş yerlerinde bu oranın son derece düşük olduğunu, bu tip felaketlerde en büyük kayıpların küçük iş yerlerinde yaşandığını söyledi.
Aksigorta olarak 18 Temmuz günü yaşanan sel felaketine bağlı olarak aldıkları 444 hasar ihbarından 391’inin, bir günlük hasar bedeli olan 5 milyon TL’nin 4 milyon TL’sinin İstanbul kaynaklı olduğuna işaret eden Uğur Gülen, “Sigorta sektörü olarak vatandaşlarımızın mağduriyetlerini en kısa sürede gidermek üzere yoğun bir çalışma sürdürüyoruz. En son 2009 yılında İstanbul’da 31 vatandaşımızın boğularak yaşamını yitirdiği, sağanak yağış ile Ayamama, Tavukçu ve Hamam derelerinin taşması sonucu çok sayıda TIR ve aracın sel sularına kapılarak sürüklendiği sel felaketinde gösterdiğimiz hassasiyeti bu süreçte de gösteriyoruz” dedi. Uğur Gülen, yaşanan felaketlerin ardından sigortaya talebin arttığını, ancak yaşanan sıkıntıların zihinlerde bıraktığı izin silinmesinin ardından poliçelerin yenilenmediğini, bu durumun da sigortalılık oranında kalıcı bir artışı önlediğini söyledi.