İstanbul'daki selin maliyeti belli oldu

İstanbul’da başta Fatih olmak üzere Eminönü ve Unkapanı’nı vuran sel felaketinin bilançosu netleşti. Bölgede sigortalanma oranı düşük olduğundan sigorta şirketlerine 5 bin hasar ihbarı geldi. Sigortacıların ödeyeceği hasar 60 milyon lirayı geçmeyecek

Hüriyet'ten Noyan Doğanı İstanbul'daki sel felaketinin maliyetini köşesine taşıdı. İşte Doğan'ın konuyla ilgili yazısı...Geçen hafta İstanbul’da yaşanan, Fatih semtinde etkili olan, özellikle Eminönü’ndeki işyerlerinde ağır zarara yol açan sel baskının sigortaya maliyeti belli oldu;. 60 milyon lira. Düşünebiliyor musunuz; sel, Eminönü, Fatih, Unkapanı gibi İstanbul’da ticaretin merkezini vuruyor, dükkanlardaki mallar suların üzerinde yüzüyor, onlarca işyerini sel basmış, esnaf perişan ama sigortalı zarar, topu topu 60 milyon lira. Üstelik bu rakama hem işyeri hem de araç hasarları dahil.

TWITTER ÜZERİNDEN POLEMİK

Peki, neden böyle? Çünkü sigortalı işyeri sayısı çok az. Hal böyle olunca da zarar, işyeri sahiplerinin üzerinde kaldı. Daha açık bir anlatımla, selin faturası esnaf ve KOBİ için ağır oldu. Selin ertesi gün, ‘devlet yardım etsin’ çağrıları başladı. Devlet desteği de açıklandı. Zarar gören işyerlerine KOSGEB, 100 bin liraya kadar sıfır faizli, bir yıl geri ödemesiz toplam 36 ay vadeli kredi verecek. İstanbul Valiliği de zarar gören esnafa 6 ay boyunca kira yardımı yapacak. Eminim, önümüzdeki günlerde sosyal güvenlik primi ve vergide öteleme, erteleme gibi destekler de verilecektir. Ama bunlar destek; karşılıksız para dağıtılmıyor.

Selin yaşandığı gün devlet desteği, Twitter da ilginç bir polemik konusu oldu ki, bunun bir tarafında ben de katıldım. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, Twitter hesabından, “Sağanakta işyerleri olumsuz etkilenen tüccar ve esnafımıza devletimizin yardım elini en kısa zamanda uzatacağına eminiz” diye yazdı. Bunun üzerine Türkiye Odalar Borsalar Birliği (TOBB) Sigorta Acenteleri İcra Kurulu Başkanı Levent Korkut da, yine Twitter hesabından, “Tabii ki, devletimiz gerekeni yapmalı. Gelişmişliğin göstergelerinden biri de sigortadır. Ülkemizde nedense bu ve benzeri durumda devlet yaraları sarar diyoruz. Bunun yanında sigorta yaptırılması teşvik edilmeli demiyoruz” diye cevap verdi. İTO Başkanı ise, Levent Korkut’un yorumuna, “Yoğun yağıştan dolayı zarar gören işyeri sahipleri bir evvelki sel sonrası sigorta şirketleri ile yaşadıkları sıkıntıları gündeme getirdiler” diyerek karşılık verdi. Bu nokta konuya ben de dahil oldum ve Avdagiç’e, “Sigorta ile yaşanan sıkıntıları paylaşabilir misiniz?” diye sordum. Şuana kadar İTO Başkanı’ndan bir cevap gelmedi.

Ben de sigorta şirketlerinin yöneticilerine, hem son seldeki zararın boyutunu, bunun ne kadarının sigortalı olduğunu ve önceki felaketlerde esnafla yaşadıkları sorunları sordum.

EMİNÖNÜ’NDEKİ ZARAR

Yaşanan son sellerde sigorta şirketleri kendilerine gelen hasar ihbarları sonucunda 5 bine yakın dosya açmışlar. Yeni gelecek ihbarlarla birlikte oluşan sigortalı hasar 60 milyon liraya yakın. Bunun için de oto hasarı da var –ki, yüzde 10’u kasko hasarıdır- ama ağırlık, işletmelerin yani esnafın, tüccarın zararı. Demek ki, sigorta yaptıranlar yaptırmış, selde zarar görmüş, hemen sigorta şirketine başvurmuş; bir kısmına eksperler gelip inceleme yapmış, bir kısmı ise eksper bekliyor. Konuştuğum sigortacıların ortak görüşü şu: Maalesef Unkapanı, Eminönü, Mısır Çarşısı, Kapalı Çarşı; bu bölgede sigortalanma oranı çok düşük. Neden? Belli değil. Esnaf, tüccar sigorta yaptırmak istemiyor. Belki, ‘nasıl olsa bir şey olmaz’ diye düşünüyor, belki de ‘bir şey olursa da devlet yardım eder’ diyor.

Gelelim, İTO Başkanı’nın altını çizdiği, geçmişte esnaf ile sigortacılar arasında yaşanan sıkıntıya. Aslında bir sorun yok. Sadece sigortacılar açısından Mısır Çarşısı, Kapalı Çarşı fiziksel koşullarından dolayı sigortalanmaya pek elverişli değil. Yine de sigorta şirketleri bu bölgeden gelen sigorta taleplerini karşılıyor. Bir şirket karşılamazsa diğeri sigorta yapıyor. Nitekim yapılmış zaten. Eğer belli noktalarda sorun varsa da İstanbul Ticaret Odası, sigortacılarla bir araya gelir, tüm esnafın sigorta yaptırması için uygun model bulunur.

BUNDAN SONRA NE OLACAK?

Şimdi ne olacak derseniz? En basit şekliyle anlatayım. Eminönü’nde sigorta yaptıran ve yaptırmayan iki esnaf var. Sigorta yaptıran, zararını sigortadan alacak; selde giden malının yerine yenisini koyacak, dükkanının eksiğini gediğini giderecek. Sigorta yaptırmayan ise gidenin yerine yenisini koymak için KOSGEB’in sunduğu kredi imkanından yararlanacak, üç yıl boyunca kredi taksiti ödeyecek; bir de Valiliğin kira yardımını alacak.