Türk otomotiv ve sigorta sektörü, IBIS 2022 konferansında bir araya geldi. Konferansta ‘Sigorta İçgörüleri’ başlıklı panele konuşmacı olarak katılan MAPFRE Sigorta Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı ve İcra Komitesi Üyesi Yıldırım Türe, artan maliyetlere rağmen kasko branşında kaydedilen yüzde 172’lik büyümeye dikkat çekerek, bu branşta enflasyon üzerinde bir büyüme yaşandığını vurguladı.
Meslekte geride bıraktığı 32 yılı düşününce sektör açısından en ilginç dönemden geçtiğimizi söyleyen Türe, “Bu yıl sigorta şirketleri cephesinde öngörülemeyen bir enflasyonla karşı karşıya kaldık. 2021 yılını yüzde 20-25 enflasyon oranı ile fiyatlandırırken aralık ayında yüzde 36’yı gördük. 2022 Eylül ayı itibarıyla da yıllık enflasyon yüzde 83,45 düzeyinde gerçekleşti. Dolayısıyla ciddi bir maliyetle karşılaştık. Ancak prim büyümelerine baktığımız zaman özellikle kasko branşında ağustos ayı rakamlarına göre yüzde 172’lik bir artış oldu. Bu oran, enflasyonun üzerinde yaklaşık 90 puanlık bir artışa tekabül ediyor. Enflasyon üzerinde böyle bir büyümeyi ilk defa yaşadık. Hasar maliyetlerine baktığımız zaman, yedek parça maliyetleri ve işçilik ücretlerinin artmasıyla enflasyonun çok üzerinde bir hasar maliyet artışı var. Aslında primlerdeki artışların asıl nedeni maliyet artışlarından ziyade sigorta bedellerinin, araçların değerlerindeki artış. Sigortalıların ödediği prim bu süreçte maalesef üçe, dörde katlandı. Bu durumun tamamını sadece enflasyona yüklemek doğru olmaz. Hasar maliyetlerini ve araç bedellerindeki artışı da dikkate almak lazım” dedi.
"Poliçe yaptırmayanların sayısı artıyor"
Türkiye’de oto penetrasyonunun dünya ve Avrupa’nın gerisinde kalsa da sürekli artmaya devam ettiğini söyleyen Türe şöyle devam etti: “Penetrasyonu kişi başına düşen araç sayısı, kişi başı gelir, hasar maliyetleri ve farkındalık etkiliyor. Bu tür etkenlere bağlı olarak penetrasyon ülkemizde artış gösteriyor. Maliyet artışlarının penetrasyonu ne kadar etkilediğine dair şu an için net bir rakam vermek mümkün olmasa da, her ay yenilemesi geldiği halde hiçbir sigorta şirketine gitmeyip, poliçe yaptırmayanların sayısında ciddi oranda bir artış var. Bu, hem sigorta şirketleri hem de sigortalılar açısından dezavantajlı bir durum. Çünkü sigortalılar hasarsızlık indirimini kaybediyor. İstatistikler gösteriyor ki, 4’üncü yıl kırılma yılı. Yani 4 yıl hasar görmemiş bir aracın 5’inci yıl hasar alma olasılığı daha fazla. Dolayısıyla, ben hasar yapmıyorum diyerek sigorta yaptırmamak, yerine koyma maliyetinin bu kadar yüksek, sigorta bedellerinin ve hasar maliyetlerinin bu kadar arttığı bir dünyada çok sağlıklı bir yaklaşım değil. Ekonomik kaygıları hepimiz yaşıyoruz ancak sigorta yapmamayı sigortalı açısından büyük risk olarak görüyorum.”