Posta'daki yazının devamı şöyle:
Yangın, sel, dolu, deprem, hırsızlık, pandemi gibi riskler artık bilinen ve beklenen şeyler haline geldi. Bunlar için önlem alıp sonra da riskinizi sigorta şirketlerine devretmeniz yeterli. Tabi ki bütçelerinizin elverdiği kadarıyla. Ama unutmamak gerekir ki böyle ekonomik çalkantıların yaşanıldığı dönemlerde yaşanan kayıpların yerine tekrar konulabilmesi, ödenecek bir sigorta priminden çok daha fazla olacaktır.
İsmini bilmediğimiz, hatta hiç duymadığımız bazı sigorta ürünleri var ki küçük primlerle büyük maddi destek sağlayabiliyor. Bunlardan bir tanesi de “Kritik Hastalıklar Sigortası”... Bu sigorta belirli riskleri kapsıyor, primi bir seferde alınıyor ve bir yıl geçerli oluyor ve bu risklerden birisine yakalandığınızda ödeme de tek seferde yapılıyor.
Kanser, kalp krizi, işitme kaybı, inme gibi kritik hastalıklara yakalandığınızda bu sigortanız devreye giriyor ve size toplu bir ödeme yapıyor. Bu parayı istediğiniz gibi kullanmanız mümkün.
Bir nevi finansal destek. Başka sağlık sigortanız varsa ek olarak bunu yaptırabilir ve o sigortanızla sağlık harcamalarınızı yapar, kritik hastalıklar sigortanızdan alacağınız toplu parayla da hastalığınızı atlattıktan sonra kutlamak için dünya turuna çıkabilirsiniz. Bu sigortayı yaptırdığınızda istediğiniz teminatları ve tutarları seçebiliyorsunuz. ‘Ben 300 bin TL teminat istiyorum’ diyebilirsiniz. Prim o rakama göre belirleniyor.
Bunu vergiden de düşebiliyorsunuz. Her yıl otomatik yenileyebilir ve 5 yıla kadar uzatabilirsiniz. Yurtdışında da bu hastalıklara yakalandığınızda da sigorta geçerli. Yine bu ürün ile birlikte anlaşmalı hastanelerden indirim, acil durumlar için ücretsiz ambulans ve sağlık danışmanlığı hizmeti alabilirsiniz. Hiç birimiz bu riskleri kendimize yakıştıramıyoruz değil mi? Ama unutmamak gerekir ki her gün yüzlerce kişi bu riskleri yaşıyor. Sağlıklı günler olsun.