Sigorta sektöründe kadın yönetici sayısı yetersiz

Mercer, kadının işgücüne ve çalışma hayatına katılımı ile fırsat eşitliğine dikkat çekmek amacıyla Türkiye’deki ücretlendirmelerde ortaya çıkan cinsiyet ayrımına yönelik sonuçları açıkladı.

Yönetici pozisyonları: Kadınların yeterince yer alamadığı yönetici pozisyonlarında en düşük temsiliyet sigorta ve üretim sektörlerinde öne çıkıyor. Yüzde 9’luk oranla sigorta sektörü ve yüzde 13’lük oranla üretim sektörü dikkat çekiyor.  

Yüzde 61 ile insan kaynakları, iletişim ve kurumsal ilişkiler ilk sırada yer alırken, yüzde 50’lik oran ile kalite yönetimi pozisyonları kadınların yönetici pozisyonundaki en güçlü temsil edildiği alanlar olarak karşımıza çıkıyor. 

Dijitalleşen dünyada kadınların ‘Bilgi Teknolojileri’ ve ‘Veri Analitiği’ gibi iş ailelerine karşılık gelen rollerde yeterince temsil edilmediği görülüyor. Kadınların temsil oranı, bilgi teknolojilerinde yüzde 25, veri analitiğinde ise yüzde 32 olarak karşımıza çıkıyor. 

Piyasadaki tüm ünvanlar ve kariyer seviyeleri dikkate alındığında, tüm ünvanlarda erkek çalışanların kadınlardan daha fazla ücretlendirildiği dikkat çekiyor. Özellikle, kıdemli yönetici ve üst yönetim rollerine baktığımızda, kadın ve erkek çalışanların aldıkları ücretlerdeki farkın daha da büyüdüğü gözlemleniyor. 

Genel Müdür pozisyonundaki kadın çalışanların piyasanın yüzde 22 altında, erkek çalışanların ise piyasanın yüzde 9 üzerinde konumlandırıldığı görülüyor.. Genel Müdür/CEO düzeyindeki kadınlara erkeklere göre yaklaşık yüzde 30 daha az ödeme yapılıyor. 

Şadiye Azışık Kılcıgil: “Toplum genelinde daha anlamlı ve etkili değişiklikler yaratmak gerekiyor” 

Yalnızca şirket içinde değil toplum genelinde daha da anlamlı ve etkili değişiklikler yaratmak gerektiğine dikkat çeken Mercer Türkiye Kariyer Bölümü Ülke Lideri Şadiye Azışık Kılcıgil, “Artık Türkiye’de cinsiyet eşitliği konusunda gerçekçi olmanın zamanı geldi. Dünya genelinde bugünün kurumsal liderleri, çeşitlilik özelliğine sahip ekiplerin kurumlara değer kattığını ve daha eşit bir cinsiyet dengesine sahip şirketlerin sahip olmayanlardan önemli ölçüde daha iyi performans gösterdiğini kabul ediyor. Cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık artmasına rağmen, uygulamalarda gelişmesi gereken daha çok nokta var. Bu konuda şirketlerin, artık net sonuçlar içeren, uygulamaya yönelik adımlar atmasına ihtiyaç olduğunu görüyoruz. İş dünyasındaki değişim ile toplumsal değişimin kesişmesi, karşılaşılan zorlukların üstesinden gelmek konusunda kritik önem taşıyor. İşyerinde kadınlara erkeklerle aynı fırsatların tanınmaması, iş, terfi veya ücretlendirme gibi konularda bilinçsiz ve önyargılı politikalarla toplu olarak mücadele edebiliriz” dedi.