Türkiye Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut trafik sigorta poliçelerinde artış kararı alınmasını ve sektörün pandemi sonrası genel görünümünü değerlendirdi.
Bloomberg HT yayınına katılan Korkut, "Hasarın onarımında muadil parça kullanılıyordu ama 1 Ocak’tan itibaren tanzim edilen poliçelerde araç hasar gördüğü anda yasal olarak orijinal parça kullanılma zorunluluğu geldi. Muadil parçadan orijinal parçaya geçilmesi sigorta maliyeti açısından ciddi bir artışa neden oldu.
Bunun yanında hepimizin bildiği üzere net asgari ücretin yüzde 50 artışıyla beraber 4 bin 250 TL’ye çıkışı kapanmamış muallak olarak medeni zarar dosyalarında milyarlarca TL olarak sektöre olumsuz bir dönüşü olacak. Ölen veya sürekli sakat kalan kişilerin ödenecek tazminatlarının hesabında aktüerler tarafından asgari ücret baz alınıyordu.
Bu rakam yüzde 50 artınca sektöre yaklaşık olarak 3-5 milyar TL’den aşağı olmayacak şekilde maliyet olarak yansıyacak. Pandemiyle beraber sigorta sektörü, vatandaşın alım gücünün düşmesi ve trafiğe çıkan araç sayısının azalmasına bağlı olarak hasar dosyalarının azalması nedeniyle fiyatları düşürmüşlerdi. Hatta tehlike sınır olarak çizilen havuz fiyatının bile çok altında trafik poliçesi satılıyordu.
Şimdi yapılan yükseltme fiyatların bir nebze olsun ileriye doğru yürümesi. Aslında bu yüzde 1,5 oranı da sektörü çok fazla kurtarabilecek gibi görünmüyor çünkü tahminim o ki sektör önümüzdeki süreçte trafik sigortalarından teknik zarar edecek. Zararın boyutunu azaltmak için alınmış bir karar ve bildiğiniz üzere sigorta sektörü bu kararı tek başına alamıyor. Sigorta Düzenleme Denetleme Kurulu’nun aldığı kararı uyguluyor" değerlendirmesinde bulundu.
Sigorta primlerinin araçlardaki trafik yoğunluğu ve diğer etkenlerle artabilecek hasar riskine göre daha yüksek sigorta primi belirleneceğini kaydeden Korkut, "İllerin trafik yoğunluğu hasar tekerrür frekansını belirler. İstanbul, Ankara veya Antalya gibi illerdeki trafik yoğunluğu nedeniyle hasar riskini artırır dolayısıyla bu illerdeki taban fiyatı daha yüksektir.
Trafik sigortası zorunludur zaten bu sigorta edilen aracı değil, aracın karşıya vereceği bedeni ve maddi zararları karşılıyor. Dolayısıyla bugün sigorta yaptırmaktan kaçınmak isteyen kişi trafikteki milyonlarca TL değerindeki arabalarla meydana gelecek kazalarda bu hasarlar nasıl karşılanacak?" ifadelerini kullandı.
"Başka bir ücret artışı olmayacak"
Trafik sigorta primlerinde açıklanan dışında başka bir ücret artışı olmayacağını söyleyen Korkut, "Her ay yüzde 1,5 sigorta primi yükselecek. Onun dışında sadece bir defaya mahsuz yüzde 20’lik bir artış oldu. Başka bir artış olmayacak.
Bu artış geçen yıllarda da vardı fakat pandemi nedeniyle sigortacılar bunları erteledi. 30 Nisan 2020 tarihinde insanlar iş yerine gitmeyi bıraktığında poliçeler bir ay ücretsiz uzatıldı. Bir aylık ücretsiz uzatma demek sektöre o günkü rakamla toplamda 2,5-3 milyar TL’lik bir fedakârlıkta bulunmuştu. Sürekli cepten karşılanan bir iş olmaz sonuçta sigorta şirketleri ticari işletmeler ama bilinmesi gerekir ki trafik poliçeleri şu anda ciddi şekilde zararda.
Sigorta poliçesini yaptığınız tarihte ödemiş olduğunuz para 365 gün boyunca ödemeniz gereken primdir. Her ay gelen zam sizin ödemeniz gereken para, ayrıyeten artırılıp sizden ayrıca talep edilmez" dedi.
"Muayene ücretlerini Tabipler Birliği belirler"
Diğer sigorta çeşitlerinde poliçe bedelleri ve artışlarla ilgili de bilgi veren Korkut, "Yangın sigortalarında herhangi bir prim artışı söz konusu değil. Deprem fiyatına şu an yangın sigortası yapılıyor. Zorunlu Deprem Sigortası’nda metrekare birim fiyatlarının artması nedeniyle devlet deprem sigortasında da fiyatları yükseltti.
Dolayısıyla orada sigortalının aleyhinde artı olarak yükseldi. Kasko fiyatlarında da yükselme var ama kasko çarpanında değil. Geçen sene 300 bin TL’lik sigorta ettiğiniz araç bu sene 500-600 bin TL. Dolayısıyla çarpan aynı ama çarptığı rakam değişti.
Kaskolarda tamir bedelleri de arttı. Bunun yanında herhangi bir çalınma ya da yangın yaşanması durumunda sigortacı 300 bin TL yerine 500-600 bin TL ödeyecek dolayısıyla sigorta primi de ona göre yüksek çıkacaktır.
Sağlık sigortalarında ise aslında prim yükselmesi hastane faturalarının aşırı yükselmesinden kaynaklanıyor. Bugün en ufak ameliyat 60-70 bin TL’den aşağıya mal olmuyor. Bunlar otomatik olarak prime yansıyor.
Sigorta sektörü olarak hastane ve doktor muayene ücretlerini belirleme yetkisine sahip değiliz. Üst birlik olarak Tabipler Birliği belirliyor. Biz sadece faturalara yansıması neticesinde ödeyen taraf oluyoruz" ifadelerini kullandı.