Türkiye “Sigorta” Sohbetleri başladı

Türkiye Sigorta’nın Dünya Gazetesi iş birliğiyle düzenlediği, Türkiye “Sigorta” Sohbetleri’nin ilk durağı Adana oldu.

Türkiye Sigorta ve Dünya Gazetesi iş birliğinde düzenlenen ‘Türkiye “Sigorta” Sohbetleri’nin 6 Haziran tarihinde Adana’daki ilk panelinde, bölgenin sigortacılık konusundaki ihtiyaçlarını ve potansiyelini mercek altına almak üzere sanayi ve ticaret odaları, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ve bölgenin sektör öncüleri bir araya geldi.

Panelde Adana’nın, Türkiye Sigorta için önemi rakamlarla birlikte ortaya konuldu. Paylaşılan verilere göre Türkiye Sigorta, Adana’da 2021 yılında 260 milyon liralık prim üretimi gerçekleştirirken; 2022 Nisan ayı itibarıyla da hayat dışı prim üretimini bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 52 artışla 194 milyona ulaştırdı. Üretilen primin yaklaşık yüzde 60’ının ise tarım sigortalarına ait olduğu açıklandı.

Türkiye Sigorta Genel Müdürü Atilla Benli, yaptığı açılış konuşmasında önemli mesajlar verdi. Türkiye “Sigorta” Sohbetleri’ne dünyanın en önemli üretim sahalarından olan Çukurova’nın kalbi Adana’da başlamanın verdiği heyecanı dile getiren Benli, bu sohbetlerle Anadolu’yu daha iyi tanıyıp, insanların ne istediğini, neye ihtiyacı olduğunu daha yakından öğrenme fırsatı bularak sigorta farkındalığını arttıracaklarına inandıklarını belirtti.

Üretimin sürekliliği için hem tarım hem sanayi anlamında sigortanın çok önemli olduğunu vurgulayan Atilla Benli şöyle konuştu: “Pandemi ile başlayan gıda ve enerji arzlarında yaşanan kısıtlar, Rusya-Ukrayna savaşının ardından ciddi bir krize dönüşürken, uluslararası otoritelerin büyük bir endişeyle raporlarında yer verdiği iklim değişikliğinin sonuçları da özellikle tarımsal üretim için büyük bir tehdit oluşturuyor. Türkiye özelinde değerlendirme yaptığımızda ise meteorolojik afetlerde ilk sırayı şiddetli yağış ve sel alıyor. Ardından fırtına ve dolu geliyor. Yaşanan zorlu dönem ve artan bu afetler karşısında tarım ve hayvancılıkla uğraşan taraflar için tarım sigortası bir kalkan görevi görüyor.”

“Adana, sahip olduğu genç nüfusuyla BES için büyük bir potansiyel barındırıyor”

Tasarrufların; sürdürülebilir bir büyümenin tesisinde, gelir dağılımı dengesizliklerinin azaltılmasında ve kamusal destekler yoluyla yoksulluğun giderilmesinde hayati öneme sahip kaynaklardan biri olduğunu belirten Benli, sözlerine şöyle devam etti: “Bildiğiniz gibi bu yılın başında BES’te devlet katkısı yüzde 30’a çıkarıldı ve artık BES, ülkemizde tasarrufun merkezi hâline geldi. Adana özelinde baktığımızda, Adana’nın yaklaşık 180 bin katılımcı ile 7. sırada yer aldığını görüyoruz. Ayrıca, aylık ortalama katkı payı sıralamasında da Adana 4. sırada yer alıyor. Bu veriler Adana’nın tasarruf bilincinin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğunu ve Adana’nın BES’e sahip çıktığını gösteriyor. Bununla birlikte tasarrufa dayalı büyüme vizyonunun genç nüfusa da aktarılması için BES’in 18 yaş altı çocuklarımıza açılması da çok önemli bir reform hamlesi. Bu kapsamda, Adana sahip olduğu 750 binden fazla 18 yaş altı nüfusuyla BES için büyük bir potansiyel barındırıyor.”

“Adana, üretimle dönüşen ve kalkınma yolunda dev atılımlar yapan bir kent olacak”

Türkiye’de sigortacılık sektörünün büyümesinin, ekonomik büyümeye ve kalkınmaya katkı sağladığını belirten Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, sözlerine şöyle devam etti: “Sanayide ilklerin öncüsü, Türkiye’nin adını dünyanın her köşesine taşıyan büyük sanayi gruplarının doğduğu şehir olan Adana, sanayileşme geleneğini ve sermaye birikimini yepyeni bir boyuta ulaştırmanın eşiğinde bulunuyor. Adana, tasarım üstünlüğüne sahip ve teknoloji yoğun sanayi ürünlerinde öne çıkmayı hedefliyor. Bu kapsamda, modern üretim merkezlerinin hayata geçirilmesi için yürütülen planlamalar tamamlandı. Yakın gelecekte yeni sanayi bölgelerinin kurulmasıyla Adana’mız, üretimle dönüşen ve kalkınma yolunda dev atılımlar yapan bir kent olacak. Hepinizin bildiği gibi ihracatımız da hız kesmeden artmaya devam ediyor. Türkiye’de olduğu gibi Adana olarak ihracat konusunda güzel bir ivmemiz var. Adana’daki ihracat artış oranımız, ülke ortalamamızın iki katına çıktı. Adana, Marmara üretim havzasından sonra Türkiye’nin ikinci büyük üretim üssü olma yolunda hızla ilerliyor. Beş yıl sonra Adana’mıza gelenler Adana’yı tanıyamayacaklar.”