Bosch Grubu, Almanya, Fransa, ABD, Japonya, Çin, Brezilya ve Türkiye'deki sürücülerin otonom sürüş hakkındaki görüşlerini öğrenmek amacıyla bir anket çalışması yaptırdı. Türkiye’den de farklı sosyo-ekonomik gruplara mensup 520 sürücünün katıldığı anket, sürücüler arasında otonom sürüşe dair güçlü bir beklenti olduğunu ortaya koydu.
Bosch tarafından düzenlenen ve Türk sürücülerin de katıldığı araştırmada dikkat çekici sonuçlar ortaya çıktı. Bosch Türkiye ve Orta Doğu Başkanı Steven Young, otonom araçlarla ve araştırma sonuçlarıyla ilgili yaptığı değerlendirmede, ‘‘Geleceğin otonom araçları olası tüm problemleri çözebilecek teknolojiler yardımıyla tasarlanacak. Sürücülerin araçlarına gitmesi yerine, araçlar sürücülerin yanına gelecek. Bir bilim kurgu filminden çıkmış gibi gözüken şey, çok yakında gerçeğe dönüşecek. Araştırma sonuçları da bize bu yönde bir beklentinin olduğunu gösteriyor.” dedi.
Bosch’un otonom sürüş konusunda yaptığı araştırma sonuçlarına göre, sürücülerin otonom otomobillerin sahip olmasını en fazla istedikleri fonksiyon yüzde 79 ile ‘otomobilin kendi kendini park etmesi’ oldu. Bunu, otonom otomobilin park yeri bulması ve aracın park yerinden otonom olarak çıkması izledi. Park konusu sürücüler için ciddi bir zaman ve para kaybına yol açıyor.Almanya’da yapılan araştırmalar, park yeri aramanın ortalama 10 dakika sürdüğünü ve şehirdeki trafiğin de yaklaşık yüzde 30’unu oluşturduğunu ortaya koyuyor. Hesaplamalara göre, yaklaşık 10 dakikalık bir park yeri arama süresi araca 1,35 euro’luk bir maliyete ve kilometre başına 1,3 kg’lık CO2 emisyonuna yol açıyor.
Robot taksiler geliyor
Ankette sürücülere, otonom otomobillerin gündelik hayatta kullanıcılara sağladığı faydaların ne olacağı soruldu. Bu soruya verilen ilk üç cevap sırasıyla ‘’daha rahat sürüş’’, ‘’daha az stres’’ ve ‘’daha az kaza’’ oldu.
Arkanıza yaslanıp, keyfini sürün
Otonom sürüş anketinde yer alan ‘’Aracınız sürüş işlemini sizin için yapıyorsa otomobildeki zamanınızı nasıl kullanmak istersiniz?’’ sorusuna, Türk sürücülerin yüzde 67'si “Pencereden bakmak, manzaranın keyfini sürmek” cevabını verdi. Bunun dışında katılımcılar, zamanlarını sırasıyla diğer yolcularla daha fazla etkileşime geçerek, otomobildeki diğer yolcularla konuşarak, internette gezinerek, diğer kişilerle telefonda konuşarak ve SMS yazarak geçirmek istediklerini dile getirdi. Yine aynı soruya verilen cevaplara bakıldığında Türk kullanıcıların otonom sürüşte zamanlarını yüzde 43 oranla kitap, gazete ve dergi okuyarak geçirmek istedikleri ortaya çıktı. Bunu elektronik posta okuma-yazma ile sosyal medya platformlarında vakit geçirme izledi.
Otonom sürüş en çok uzun yollarda tercih ediliyor
Farklı durumlarda kullanıcıların otonom fonksiyon kullanımından bahsedilecek olursa; Türk sürücülerin yaklaşık yüzde 80'i, daha uzun sürüşler sırasında ve tatile giderken otonom modu kullanmak istedi. Üçüncü sırada ise özellikle yoğun İstanbul trafiği göz önünde bulundurulunca ‘’otobanda/otoyolda kullanım’’ isteğinin yer alması pek şaşırtıcı değil. Bu kullanımların dışında Türk sürücüler otonom otomobili sırasıyla işe giderken, kötü havalarda, karanlık olduğunda ve virajlı yollarda kullanmak isteyeceklerini dile getiriyor.
Çocuğunuzu otomobile emanet eder misiniz?
Anket sonuçlarından çıkan bir diğer dikkat çekici sonuç, Türkiye'deki sürücülerin, otonom bir otomobilin çocuklarını bir yerden bir yere ulaştırması diğer bir deyişle ‘taksi görevi’ görmesi söz konusu olduğunda diğer ülkelerdeki kullanıcılara göre daha isteksiz olmalarıdır. Türkiye’deki sürücülerin sadece dörtte biri bu görevde otomobile güveniyor. Çocukları emanet etmek söz konusu olduğunda en az güvenen ülke yüzde 11 ile Almanya, en fazla güvenen ülke ise yüzde 50 ile Brezilya oldu.
Otonom otomobiller hemen piyasaya çıksın
Dikkat çekici sonuçların ortaya çıktığı ankete göre, Türk sürücülerin yüzde 79'u otonom sürüş özelliklerinin otomobili daha çekici hale getirdiğini ve yaklaşık dörtte üçü ise yeni bir otomobil alma niyetlerini artırdığını belirtiyor. Bu oran, aynı anketin yapıldığı diğer ülkelerdeki sürücülerin verdiği oranlardan daha yüksek. Otonom sürüş özelliğini en az çekici bulanlar ise yüzde 44’lük oranla ABD’liler ve Almanlar oldu.
Türkiye'deki sürücüler cinsiyete göre incelendiğinde; otonom otomobillerin erkekler için olduğu kadar kadınlar için de neredeyse aynı seviyede çekiciliğe sahip olduğu görülüyor. Bunun dışında, en çok 18-24 yaş grubunda bulunan kişiler otonom sürüş özelliğini çekici buluyor. Yani gençler, yeni mobilite çözümleriyle daha ilgili gözüküyor. Ayrıca, Türkiye'deki büyük şehirlerde yaşayan katılımcılar, açık bir biçimde otonom otomobillerin mümkün olan en kısa sürede piyasaya sunulması gerektiğini düşünüyor. Orta büyüklükte araç sahipleri ise bu özelliklerin bir an önce gerçekleşmesini en çok isteyenler konumunda bulunuyor