İnsan kaynakları seçme, yerleştirme ve danışmanlık şirketi Randstad’ın yılın 4 çeyreğinde paylaştığı “Workmonitor/İnsan Kaynakları İstihdam Araştırması Raporu” yayınlandı.
Randstad Workmonitor / İnsan Kaynakları İstihdam Araştırması, 18-65 yaş aralığında, haftada en az 24 saat çalışan kişilerle gerçekleştiriliyor. 2018 yılının ilk çeyreğine ilişkin sonuçları içeren rapor yayınlandı. Global olarak, katılımcıların yüzde 64’ü evden ya da başka herhangi bir yerden çalışmayı tercih edeceğini belirtiyor, ancak buna imkanlarının olmadığına dikkat çekiyorlar. Oran Türkiye’de globalden çok daha yüksek. Türkiye’nin yüzde 73’ü evden çalışmak istiyor. Türkler, ‘Home office’ olarak tabir edilen çalışma şekline sıcak bakıyorlar. Ancak Türkiye’nin yüzde 83’ü halen geleneksel çalışma şeklini sürdürüyor; çalışan, iş saatleri içinde ofiste bulunuyor.
Dünya genelinde standart çalışma saatleri dışına çıkan ve birden fazla lokasyonda çalışmaya imkan tanıyan ‘agile’ çalışmaya doğru bir kayma sözkonusu. Küresel olarak yüzde 44’lük bir kesim çalışma stillerinin bu yönde değişmeye başladığını belirtiyor. En yüksek oran yüzde 69 ile Hindistan; en düşük oran ise yüzde 28 ile Çek Cumhuriyeti’nde. Türkiye ise global ile aynı seviyede: araştırmaya katılanların yüzde 44’ü iş yapış şekillerinin çevik bir hal almaya başladığını söylüyor. Tamamen ‘agile’ şekilde çalıştığını belirtenlerin oranı ise globalde yüzde 41, Türkiye’de yüzde 35.
‘Agile çalışma’ iş-yaşam dengesini kurmaya olanak tanıyor
Araştırmaya katılanların yüzde 82’si agile çalışmayı iş-yaşam dengesini iyi bir şekilde kurmaya olanak tanıdığı için tercih edeceğini belirtiyor. Türkiye’de de aynı fikirde olanların oranı ise yüzde 74. Verimliliği, yaratıcılığı arttırdığı ve iş tatminini desteklediği için tercih edenlerin oranı globalde yüzde 81, Türkiye’de yüzde 76 olarak gözlemleniyor. Agile çalışmanın özel hayatında baskı oluşturduğuna inananların oranı ise yüzde 44. Çalışan kesim buna neden olarak her an her yerde iş ile bağlantılı kaldıkları, her daim ulaşılabilir oldukları için kendilerine zaman ayıramayacaklarını gösteriyor. Erkeklerin yüzde 47’si, kadınların yüzde 40’ı bu düşünceyi destekliyor.
İşverenlerinin, kendilerine işlerini evden veya başka bir yerden tam anlamıyla gerçekleştirmelerine olanak tanıyan teknolojik ekipmanlar sağladıklarını belirtenlerin oranı globalde yüzde 56, Türkiye’de yüzde 48.
Çalışanın özerkliği
Randstad Workmonitor’un 2018 yılının ilk çeyreğine ilişkin ortaya koyduğu sonuçlardan biri de çalışan kesimin özerkliği ile ilgili. Kendi çalışmalarını düzenleme, işlerini sıraya koyma ve önceliklerini belirleme özgürlüğüne sahip olduklarını belirtenlerin oranı yüzde 66 olarak gözlemleniyor. Türkiye’de oran global ile aynı seviyede. Ülkemizde de yüzde 66’lık kesim çalışırken ‘özerk’ olduğunu belirtiyor.
İş değiştirme beklentisi yok, Türkiye’de hareketlilik en düşük seviyede
Randstad’ın yılın 4 çeyreğinde paylaştığı her Workmonitor Raporu’nda incelenen ‘Mobility Endeksi’ geçen yılın son iki çeyreğiyle karşılaştırıldığında sabit kaldı. Çalışan kesim önümüzdeki 6 ay içinde iş değiştirmeyi düşünmediğini belirtiyor. Hareketlilik en çok Norveç, Singapur ve Almanya’da arttı. En büyük düşüş Türkiye, Kanada ve İtalya’da gözlemlendi.