Sigortacılık sektörüne öncülük eden AXA, pandeminin kadın sağlığı üzerindeki etkilerini incelediği yeni bir raporunda toplumsal cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekiyor. AXA, faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde de raporun izinde çalışmalarını sürdürmeye devam ediyor.
Dünyanın en büyük sigorta şirketlerinden AXA, insanlığın gelişimi adına insanlık için önemli olanı koruma amacıyla yürüttüğü çalışmalar kapsamında “Gizli Maliyetler: COVID-19 Uzun Vadede Kadınların Fiziksel ve Ruhsal Sağlığını Nasıl Tehdit Ediyor?” adlı raporu yayınladı. Raporda pandemi döneminde küresel çapta artan toplumsal cinsiyet eşitsizliği dolayısıyla kadınların bedensel ve ruhsal sağlığını olumsuz etkileyen birçok olgu süzgeçten geçiriliyor ve kadınların pandemi koşullarında sağlık hizmetleri ile ilgili ne düşündüğü irdeleniyor. Rapor, farklı disiplinlerde bilimsel bilgi üretimini AXA Araştırma Fonu gibi farklı girişimlerle destekleyen AXA’nın sekiz farklı ülkede bambaşka sosyoekonomik koşullarda yaşayan 8,000 kadınla yaptığı anket ve araştırmalara dayanıyor.
Genel itibarıyla pandeminin kadınların sağlık hizmetlerine erişimini zorlaştırdığının ve özellikle ruhsal sağlıklarını olumsuz etkilediğinin altını çizen raporun ortaya koyduğu önemli bulgular şöyle:
Kadınların yarısı daha fazla zamanları veya paraları olsaydı daha sağlıklı olacaklarını belirtiyor. Pandemi döneminde küresel çapta artan ekonomik ve toplumsal cinsiyet eşitsizliği kadınların sağlıklarına ayırabilecekleri bütçe ve zamanı kısıtlıyor.
Kadınların dörtte üçü pandemi sırasında başkalarının sağlığına daha fazla öncelik verdiğini belirtiyor. Kadınlar ailelerinin sağlık sorunlarıyla yoğun olarak ilgileniyor ve ev içinde bakım verici rolleri eskisinden daha çok üstleniyor.
Tüm dünyada sağlık hizmetleri sektöründe çalışanların yüzde 70'ini kadınlar oluşturuyor. Virüsle savaşta ön safta yer alan kadın sağlık çalışanları doğal olarak hem virüsün kendisi hem ağır çalışma koşulları hem de bunların beraberinde getirdiği kaygı, depresyon ve tükenmişlik gibi sorunlar ile daha sık karşılaşıyor.
Kanser, diyabet gibi kronik hastalıklara sahip olan kadınların yüzde 60’ının tedavilerini ertelemek zorunda kaldığı; yüzde 40’ının ise düzenli kontrollerini yaptırmak üzere doktora gidemediği görülüyor.Kadınların rutin sağlık hizmetlerinden yararlanamaması sağlıkları üzerinde uzun vadede olumsuz etkiler yaratabiliyor.
Kadınların yüzde 25'i test yaptırmakta zorluk yaşadığını, yüzde 38'i ise maske ve dezenfektan jel bulmakta zorlandığını söylüyor. Kadınların pandemi döneminde maske ve dezenfektan gibi gerekli koruyucu ekipmana ulaşamaması da virüs korkusunu artırarak sağlık hizmetlerine erişimlerini zedeliyor.
Kadınların yarısı kaygı bozukluklarının pandemi sırasında başladığını yahut daha kötüye gittiğini belirtiyor; yarısından fazlası ise bu dönemde uyumakta güçlük çekiyor. Bu dönemde psikolojik olarak en fazla sorunla karşı karşıya kalanlar ise genç kadınlar ve çocuklu kadınlar.
AXA Sigorta Bireysel Teknik Başkanı ve İcra Kurulu Üyesi Sanem Çıngay; “AXA olarak toplumsal cinsiyet eşitliğinin ve kadının güçlenmesinin iş hayatındaki savunucularından biriyiz. Bu alanda yaptığımız çalışmalardan biri olan son raporumuz da sektörde kadın sağlığı konusunda önemi bir boşluğu dolduruyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği, kadın sağlığı ve doğal olarak toplum sağlığı konusunda çarpıcı sonuçlar ortaya koyuyor. Bu sonuçları doğru okuyarak kadınların sağlık hizmetlerine erişimini iyileştirmemiz, yeni teknolojilerin kullanımını yaygınlaştırmamız ve uzun vadeli hastalık risklerini azaltacak daha sağlıklı yaşam tarzlarını benimsemelerini teşvik etmemiz gerekiyor.AXA olarak bu doğrultuda ödeyenden çözüm ortağına dönüşme misyonumuzdan aldığımız kuvvetle kadınlara özel ürün ve hizmetler geliştirerek kadınlar için fayda yaratmaya yönelik çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.
