Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kemaloğlu, 2017’de toplanan tarım sigortası primlerine ilişkin, "Geçen yıl toplanan 1,6 milyar liralık primin 765 milyon lirası çiftçiye ait, 865 milyon lirası yine devlet katkısı... Çiftçi 765 milyon lira prim ödemiş, 850 milyon lira kadar hasar almış." dedi.

Kemaloğlu, TARSİM’in 2017 finansal sonuçlarına ilişkin düzenlenen toplantıda yaptığı konuşmada, tarım sigortaları sisteminin 11 yaşına girdiğini hatırlatarak, Türkiye’deki sistemin dünyadaki örneklerine göre başarılı olduğunu söyledi.

TARSİM tarafından sigorta kapsamına alınan riskler, ürünler ve bölgeler ile prim fiyatlarında değişiklikler olduğunu anlatan Kemaloğlu, şunları kaydetti:

"Devlet Destekli İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası’nın geçtiğimiz yıl buğday ürününde uygulamaya alınmasını sistem açısından bir dönüm noktası olarak değerlendiriyoruz. Bu yıl yeni tahıl ürünleri de Kuraklık Sigortası çerçevesinde teminat kapsamına alındı. Yenilikler bununla da sınırlı değil. Hayvan Hayat Sigortalarında da üreticilerimizi sevindirecek gelişmeler var. Büyükbaş, Küçükbaş ve Kümes Hayvanları Hayat Sigortaları kapsamında olan hastalık teminatına epidemik ve ihbarı mecburi hastalıkların büyük bir çoğunluğu ilave edildi."

"Üretici, 11 yıllık sürede 3 milyar lira prim ödemiş" 

İsmail Kemaloğlu, son yıllarda çiftçilere verilen tarım sigortası desteğinin arttığını belirterek, son 11 yılda tarım sigortalarında 6,5 milyar liralık prim toplandığını, burada üreticinin prim olarak ödediği tutarın 3 milyar lira, bunun yaklaşık 3,5 milyar lirasının devlet katkısı olduğunu, yaklaşık 2 milyon adet hasar ihbarı bulunduğunu, 4 milyar lira gibi bir hasar ödemesi yapıldığını bildirdi.

Kemaloğlu, "Üretici, 11 yıllık sürede 3 milyar lira prim ödemiş, karşılığında 4 milyar lira hasar ödemesi almış. Bu da önemlidir. Hasar nedenlerine baktığımızda, bitkisel üründe, dolu, don, fırtına, sel, su baskını gibi doğal afetler ön planda... Hayvan Hayat Sigortası’nda ölüm ve zorunlu kesim nedeniyle bir hasar ödemesi var." diye konuştu.

En çok hasar ihbarı alan illerin Manisa, Malatya, Giresun, Bursa ve Konya olduğunu belirten Kemaloğlu, en çok hasar ihbarı alan ürün gruplarında fındığın bir numara olduğunu, fındığı buğday, üzüm, kayısı ve elmanın takip ettiğini söyledi.

“TARSİM, yıllık ortalama yüzde 20 büyüme başarısı gösteren bir sigorta sistemi..."

İsmail Kemaloğlu, geçen yıl 1,6 milyon tarım sigortası poliçesi kesildiğini, 1,6 milyar liralık da prim toplandığını belirterek, şöyle devam etti:

"Geçen yıl toplanan 1,6 milyar liralık primin 765 milyon lirası çiftçiye ait, 865 milyon lirası yine devlet katkısı... Çiftçi 765 milyon lira prim ödemiş, 850 milyon lira kadar hasar almış. Yani ödediği primin yaklaşık yüzde 30’lar kadar üzerinde bir hasar ödemesi söz konusu.

TARSİM’in gelişme durumunu 2016 ile mukayese ettiğimizde, poliçe adedinde yüzde 11’lik, prim üretiminde yüzde 25’lik, sigortalı varlık bedeli olarak baktığımızda yüzde 35, sigortalı alan olarak yüzde 10’luk bir artış söz konusu. TARSİM, yıllık ortalama yüzde 20 büyüme başarısı gösteren bir sigorta sistemi... 2017’de prim olarak yüzde 24 gibi bir büyüme göstermiştir. Bugün çiftçilerin tarım sigortası yapabilmesi için Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) dahil olmaları gerekiyor. ÇKS’ye kayıtlı alan hesabı yapıldığında, Türkiye’de bitkisel üretimde toplam tarım alanının yüzde 20’si sigortalı diyebiliriz. Hayvancılıkla ilgili bu oran yüzde 7’ler seviyesinde."

"İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası’nda devlet katkısı yüzde 60"

TARSİM Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Kemaloğlu, çiftçiye sigortalarda sağlanan devlet katkısının artışından ötürü hükümet yetkililerine teşekkür ederken, "TARSİM'in tüm branşlarda sigorta poliçesinde prim bedelinin yüzde 50’sini devlet karşılıyor. 2017’de başlayan İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası’nda devlet katkısı yüzde 60, meyvelerde don dediğimiz sigorta poliçesi kapsamında yüzde 67’ye çıkıyor. Dolayısıyla en az yüzde 50, en fazla yüzde 67’ye kadar devlet katkısı olan bir sistem." ifadelerini kullandı.

Tarım sigortasının zaman zaman öne sürüldüğü gibi pahalı bir hizmet olmadığını vurgulayan Kemaloğlu, şunları kaydetti: 

"Dekarda ortalama 200 kilogram fındık üretildiğini düşünün. Yaklaşık 2 bin lira değeri olan ürün demektir. Sizin çiftçi olarak ödeyeceğiniz prim bedeli 52 liradır. Eğer bu üzümse yaklaşık 3 tona varan üretim söz konusu, 2 bin 800 lira gibi bir değeri var, 122 lira çiftçinin ödeyeceği prim bedeli... Eğer çiftçimiz Devlet Destekli İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası yaptırıyorsa buğdaysa bu ürün, dekardan 300 kilo verim aldığını düşündüğümüzde, 250-270 lira arası bir değer demek, sadece 5,5 lira, dekar başına ödeyeceği prim bedeli... Eğer bu arpa ise 4,6 lira...

Çiftçi, hayvancılıkta dar kapsamlı sigorta yaptırıyorsa yangın, sel, su baskını ve hastalıklar hariç... Eğer bir hayvanın bedeli 10 bin liraysa çiftçinin ödeyeceği prim bedeli sadece 37,5 lira... Paket sigorta yaptırıyorsa 10 bin liralık hayvan için çiftçinin ödeyeceği prim bedeli 480 liradır."

Kemaloğlu, talimat üzerine ÇKS kaydı olmayan alanlardaki çiftçilerin de sisteme dahil edilmesi için bir çalışma yapıldığını ifade ederek, TARSİM’in birkaç yıl içinde çiftçinin gelir risklerini sigortalayabilen bir yapıya evrileceğini söyledi.

TARSİM Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ahmet Genç de İlçe Bazlı Kuraklık Verim Sigortası poliçe tanzimlerinin 31 Ocak’ta sona ereceğini hatırlattı. (Bloomberg)