Küresel piyasalarda enflasyonist baskılar ve resesyon riskinin arttığına işaret eden gelişmelerin yaşandığı süreçte gözler bir kez daha merkez bankaları faiz kararlarına çevrildi.
Başta ABD ve Türkiye olmak üzere İngiltere, Çin ve Japonya dahil 25 ülke faiz kararı açıklayacak. En kritik karar 21 Eylül'de Fed'den gelecek.
ABD Merkez Bankası Fed'in federal fonlama oranı politikasına başladığı 1990'lardan bu yana ilk kez 100 baz puanlık faiz artırımına gideceği ihtimali fiyatlanmaya başlanırken, faizlerde en az 75 baz puanlık artışa kesin gözüyle bakılıyor.
Halihazırda para piyasasındaki fiyatlamalarda, Fed'in 75 ve 100 baz puanlık faiz artırımı ihtimali sırasıyla yüzde 82 ve yüzde 18 düzeyinde bulunuyor. Bankanın daha önce 25 baz puanlık faiz artırımına gitmesi daha olası görülen gelecek ayki toplantısı için ise 50 baz puana yüzde 35,2 ve 75 baz puana yüzde 54,5 ihtimal veriliyor.
Fed Başkanı Jerome Powell'ın faiz kararının ardından yapacağı konuşmada, bankanın gelecek dönem para politikası stratejisi hakkında ipuçları aranacak.
İngiltere Merkez Bankası BoE'nin yüzde 1,75 düzeyinde bulunan politika faizini, 50 baz puanlık artırımla yüzde 2,25'e yükseltmesi beklenirken, karar metninde, gelecek dönemde bankanın ne kadar şahinleşeceği sorusuna yanıt aranacak.
Bir diğer önemli faiz toplantısı ise Japonya Merkez Bankası BoJ'dan gelecek. Doğrudan döviz müdahalesi beklentilerinin arttığı bir dönemde bankanın ultra gevşek para politikasında bir değişikliğe gitmeyeceği, ancak zayıf yen karşısında sözle yönlendirme tonunu sertleştireceği öngörülüyor.
22 Eylül'de ise TCMB faiz kararını duyuracak. Son toplantıda sürpriz bir şekilde faiz indiren TCMB'nin politika faizini yüzde 13’te tutması bekleniyor.
Kaynak: Dünya gazetesi