Monopoli Sigorta, “Monopoli İle Değer Katanlar Platformu”’nun lansmanında, sektörlerinde sürdürülebilirlik adına değer yaratmış üst düzey iş insanlarını ağırladı. Etkinlikte yeşil enerji, sürdürülebilirlik, şirket organizasyonları ve büyüme stratejileri gibi başlıklar öne çıktı. Panelde ana konuşmacı olarak Ayvansaray Üniversitesi Rektörü Prof. Emre Alkin ve sonrasında Pekintaş Şirketler Gurubu CEO’su Özhan Olcay ile Tescilli Markalar Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Stamati konuşmacı olarak yer alırken etkinliğin açılış konuşmasını Monopoli Sigorta Kurucu Ortakları İzzet Bonofiyel ve Erol Esentürk yaptı.
Erol Esentürk konuşmasında “Yeni dünya düzeniyle birlikte yeni riskler hayatımıza girdi. Küresel ısınma ile iklim değişikliğine bağlı riskler, buna bağlı yaşanan doğal afetler, salgın hastalıklarla birlikte iş kayıpları gibi. Bu da bize artık ne birey olarak ne de tek başına bir şirketin ayakta durmasının yeterli olmadığını gösteriyor. Artık şirketlerin birlikte iyi olması ve etkileşim halinde olması gerekiyor. Ancak bu şekilde ayakta kalabileceğimizi ve iş hayatlarımızın, doğanın ve dünyanın sürdürülebilirliğini ancak bu şekilde sağlayabileceğimizi görüyoruz. Çünkü artık dünya ortak değer birlikleri etrafında şekilleniyor,” dedi.
Markaların ayakta kalabilmeleri için kendi sektörlerinde değer katan, fayda sağlayan projeler üretmesinin geleceğe yapılan en önemli yatırım olacağını belirten Esentürk” Biz de bu bilinçle yola çıkarak “Monopoli ile Değer Katanlar Platformu”nu oluşturduk. Amacımız yeni dünya düzeni ile birlikte hayatımıza dahil olmaya başlayan yeni risklerle başa çıkabilmek ve devamlılığımızı sağlayabilmek. Bu çerçevede, paydaşlarımızla ve iş ortaklarımızla bir araya geleceğimiz, tecrübe ve fikir paylaşımında bulunacağımız, projeler üreteceğimiz bir platform oluşturmayı hedefledik. 2021 – 2022 yılı boyunca devam edeceğimiz projelerimizle birlikte öngörülemeyen riskleri öngörebilenlerin tecrübeleri ışığında, hem iş hayatımızın hem dünyamızın hem doğanın daha sürdürülebilir hale gelmesi için fikir paylaşımları gerçekleştireceğiz,” diye konuştu.
Panelin ilk yarısında sunum yapan Prof. Dr. Emre Alkin hayatından ve tarihten çeşitli örneklerle değer yaratmak için atılması gereken adımları kendi tecrübeleri üzerinden paylaştı. Değer yaratmayı para kazanmaya tercih ettiğini ifade eden Alkin; “Baskı altındayken değer ortaya çıkıyor. Baskı altında doğru iş yapmak çok önemli” dedi. Ayrıca yönetim anlayışının değer yaratmada en önemli unsurlardan biri olduğunu hatırlatan Alkin; markaların sadece üretim kısmına değil öncesi ve sonrasına daha fazla odaklanılması gerektiğini vurguladı.
Üretim öncesi ar-ge çalışmaları, inovasyon ve kullanılan teknolojiler ve üretim sonrası çalışmalarda müşteri memnuniyeti, reklam gibi parametrelere daha çok yatırım yapmanın ve bu alanlarda fark yaratacak çalışmalar yapmanın marka için değer yaratacak unsurlar olduğunu belirtti. Bunun için ne yapmalıyız sorusuna cevap veren Alkin” Markalar öncelikle kendi kendilerini sorgulamaları lazım” dedi. Süreci 5 maddede açıklayan Emre Alkin” Çözüme odaklanarak iç ve dış paydaşlarınıza sorun. Sizin için ne düşünüyorlar, sektör için ne hissediyorlar. Bunu neden yapıyoruz? Direncimizi arttırmak için. Yani aynı teknoloji ile aynı insan sayısı ile ilerleyeceğiz sorusuna cevap bulmak için. Aldığımız cevaplar aynı güce kavuşmak için hangi hareket planı ile ilerleyeceğimizi gösterecek. Hazırladığınız hareket planı ile yeni normale hazırlanmış olursunuz. Değişen her şeye adapte olmanızı sağlar ve değişime hazır olursunuz. Dolayısıyla bu 5 adımı yaparsanız değer yaratmış olursunuz,” diye konuştu.
Rekabetin ekonominin iyileşmesi için bir numaralı koşul olduğunu savunan Emre Alkin “rekabeti sevin” çağrısında bulundu. Piyasada ayakta kalmak hatta ilerlemek için rekabetten başka çare olmadığını ifade eden Alkin; işverenlerin, fayda üretmedikleri takdirde ama kısa ama orta vadede şirketler açısından varoluşun mümkün olmayacağının altını çizdi. Öte yandan Alkin; Türkiye’nin içinde bulunduğu orta gelir tuzağından çıkışın formülünü değer yaratmak olarak tanımladı.
Pekintaş Şirketler Grubu CEO’su Özhan Olcay: “En önemli değer müşteriye saygı”
Panelin ikinci bölümünde, Emre Alkin’e bu kez Pekintaş Şirketler Gurubu CEO’su Özhan Olcay ve Tescilli Markalar Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Stamati eşlik etti.
“Sizin için değer katmak ne anlama geliyor?” sorusunu “En önemli değer müşteriye saygı” diye yanıtlayan Özhan Olcay, müşteri memnuniyetini en üst noktaya konumlandırdı. Şirketlerinin yatırım ve çalışmalarından söz eden Olcay, güneş enerjisi yatırımının Türk ekonomisi için doğrudan değer olduğunu dile getirdi. Türkiye’nin enerji üretimi için önemli ölçüde maliyet avantajı sağladığını söyleyen Olcay, bu sektörün cari açığı kapatmadaki potansiyel rolüne vurgu yaptı.
Aynı soruya cevap veren Tescilli Markalar Derneği (TMD) Yönetim Kurulu Başkanı İzzet Stamati’nın cevabı ise ‘sürdürülebilirliğe yatırım’ oldu. Yeşil ekonominin önümüzdeki süreçte sadece manevi değil üretmek için başlı başına bir zorunluluk olacağı öngörüsünde bulunan Stamati” Dünya artık tüketimde biraz yavaşlamak ve bu yavaşlama ile birlikte doğayı korumak istiyor. Hazır giyim sektörü için Avrupa 2025 yılında yeşil üretim sistemine geçmeyi hedefliyor. Yeşil üretim nedir? Kurduğunuz fabrikaların güneş panelleri ile enerji üretiyor olması, kimyasal atıklarınızın doğaya zarar vermemesini sağlamak. Kısaca doğaya zarar vermemek için çalışmak. Türkiye’de yeşil üretim için gerekli tüm hazırlıklarını yaptı. Doğanın, dünyanın ve hazır giyim sektörünün sürdürülebilirliği için yeşil üretim önemli bir adım. Bu yolla tüm hazır giyim markaları aslında hem sektörleri hem de dünya için değer yaratmış olacak,” diye konuştu.
Etkinliğin ikinci yarısı esprili diyaloglar eşliğinde soru-cevap şeklinde devam ederken; e-ticaretten, rekabete, risklerden, günümüz iş modellerine kadar yeni dünya düzeni ile ilgili ne varsa birçok açıdan ele alındı. Etkinliğin sonunda belki de çoğu katılımcının aklında aynı soru vardı: “ Dünyanın, doğanın, ekonominin, işimin sürdürülebilirliği için nasıl değer yaratabilirim?”