Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) verilerine göre, kayıt dışı çalışanların oranı 2021’in ikinci çeyreğinde önceki yılın aynı dönemine göre 2,9 puan azalarak yüzde 30,5 oldu. Tarım dışı sektörlerde kayıt dışı çalışanların oranı ise aynı dönemde 2,5 puan azalarak yüzde 18,3 olarak gerçekleşti. Toplam istihdamın 29,7 milyon olduğu dikkate alınırsa Türkiye genelinde 9 milyon, tarım dışı sektörlerde ise 4.4 milyon kişi kayıt dışı çalışıyor demektir.
Habertürk'ün haberine göre kayıt dışı çalışanlar arasında emekli olduktan sonra çalışmaya deva edenler de büyük bir kesimi oluşturuyor. SSK, BAĞ-KUR veya Emekli Sandığı’ndan emekli olanlar, esnaf olarak çalışmaya devam ettiklerinde emekli aylıklarını alabiliyorlar. Sosyal güvenlik destek primi (SGDP) ödemeleri de gerekmiyor. Kamuda 4/c statüsünde çalışmaya devam ettiklerinde emekli aylıkları kesiliyor. Kamuda çok istisnai hallerde emekli aylığı kesilmeden çalışma imkânı bulunuyor.
Bir işverene bağlı olarak 4/a statüsünde sigortalı çalışanlara iki seçenek sunuluyor. Ya çalışmaya başladıklarında emekli aylıkları durduruluyor, ya da emekli aylığı almaya devam edenlerden SGDP kesiliyor. Sosyal güvenlik destek primi çalışma karşılığı ödenen brüt ücretin yüzde 32’si oranında bulunuyor. Primin 7.5 puanı işçi, 24.5 puanı ise işveren payından oluşuyor.
SGDP’NİN EMEKLİ AYLIĞINA KATKISI YOK
Emekli aylığını kestirmeyip çalışanlardan tahsil edilen SGDP, emekli aylığına katkı sağlamıyor. Emekli aylıklarında bir değişiklik olmuyor.
Emekli aylığını kestirerek çalışmaya devam edenlerden ise diğer çalışanlarla aynı oranda sosyal güvenlik primi alınıyor. Bu şekilde çalışan emekli işçiler, çalışmayı sona erdirip yeniden emeklilik dilekçesi verdiklerinde emekli aylıkları, ödedikleri primler dikkate alınarak tekrar hesaplanıyor. Çalıştıkları süreye ve Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirilen kazançlarına göre emekli aylıkları artıyor.
EMEKLİ AYLIĞINI KESTİREREK ÇALIŞMAK KİMLER İÇİN AVANTAJLI?
Emekli aylığını kestirerek çalışmak gelir kaybına yol açtığı için tercih edilmiyor. Örneğin 2 bin 500 lira emekli aylığı olan bir kişi aylığını kestirerek üç yıl çalıştığında, 90 bin lira gelir kaybına uğruyor. Önemli olan, uğranılan gelir kaybının, yeniden emekli aylığı bağlatınca kaç yıl içinde telafi edileceği. Bunun hesabını herkes kendisi yapabilir. Emekli aylığı, SGK’ya bildirilen prime esas kazanç ortalamasının yüzde 2’si oranında artar.
Örneğimizdeki emekli işçinin, üç yıl süreyle ortalama 6 bin lira brüt kazançla çalıştığını varsayalım. Bu kişinin emekli aylığı kabaca bu kazanç tutarının yüzde 6’sı oranında, yani ayda 360 lira artar. Üç yılda uğradığı 90 bin liralık gelir kaybını bu aylık artışıyla yaklaşık 20 yılda telafi edebilir.
Ama aynı kişi, tavandan prim ödüyorsa, yani bu yıl için brüt 26 bin 831 lira ücret ile çalışıyorsa üç yıl çalışmanın ardından yeniden emekli aylığı bağlattığında bu kişinin aylığında yaklaşık 1600 lira artış olur. Böylece uğradığı 90 bin liralık gelir kaybını 5 yıldan kısa sürede telafi eder, ömrünün geri kalanında alacağı yüksek emekli aylığı dolayısıyla kazançlı çıkar.
SİGORTALI ÇALIŞMA İŞÇİYE İŞ KAZASINA KARŞI GÜVENCE SAĞLAR
Sigortalı çalışmak emekli işçiye, diğer işçiler gibi iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından yararlanma hakkı sağlar. İş kazası veya meslek hastalığına uğrayan işçilere meslekte kazanma gücünün yüzde 10 ve daha fazla azalması durumunda sürekli iş göremezlik geliri bağlanır. Emekli aylıkları ve çalışmaya devam ettikleri sürece ödenen ücrete ilaveten sürekli iş göremezlik geliri de alırlar. Hayatını kaybeden işçilerin eş ve çocukları da sürekli iş göremezlik gelirinden yararlanırlar.
Sigortalı çalışan emekli işçiler, ihbar ve kıdem tazminatı konusunda diğer işçiler ile aynı haklara sahip olurlar. Haklı sebeple işten ayrıldıklarında veya işverence işten çıkartıldıklarında ihbar ve kıdem tazminatı alırlar. Sigortasız çalışan emekli işçiler ise bu haklardan yararlanabilmek için dava açmak ve yıllar süren hukuk mücadelesi vermek zorunda kalırlar.