4-O günlerde ekonomik görünüm nasıldı?
Aradan 22 yıl geçti. Çoğumuz unuttuk. Zaman zaman -doğa salladığında- o günü hatırlıyoruz ama günlük yaşamımızda pek de yeri kalmadı depremin. Evet... Yasanın çıktığı 8 Eylül 1999’da Türkiye 17 Ağustos’taki Marmara depremini yaşayalı bir ay bile olmamıştı. Yaraların sarılmasını bırakın enkazlar dahi henüz kaldırılmamıştı.
Depremin bilançosu ortaya çıkmamış ancak tahminler üzerine kafa yoruluyordu. O dönem yapılan bir hesaplamaya göz atalım; Eylül 1999’da dönemin parasıyla Marmara depreminin 2 katrilyonluk ek yük getireceği tahmin ediliyordu. Depremin vergi gelirlerinde 270 trilyon lira azalmaya yol açacağı, harcamaları ise 1.7 katrilyon lira artıracağı ayrıca kamu bankalarının kredi borcu ertelemeleri yüzünden 305 trilyon lira görev zararı oluşacağı, aynı nedenle sosyal güvenlik kuruluşlarının da ilave 73 trilyon liraya ihtiyaç duyacağı hesaplanıyordu.
Türkiye ekonomisi zaten -depremden önce de-sıkıntılı bir dönemden geçiyordu (bu cümlelere fazlasıyla alışkınız). IMF ile görüşmeler sürüyordu ve IMF’nın dayattığı konulardan biri de sosyal güvenlik açığıydı.
Ve geliyoruz can alıcı noktaya. Sosyal güvenlik açığı nasıl kapanacaktı? Elbette yönetenler kayıtdışı ve SSK’nın kaynaklarının nasıl kullanıldığı konularına yoğunlaşmayı akıllarından bile geçirmeyecekti. Sonuçta sosyal güvenik açığının emeklilik yaşının yükseltilmesiyle kapatılacağı düşünüldü ve yasa çıkarıldı.
5-EYT’lilerin sayısı kaç?
5 milyon civarında EYT’li olduğu belirtiliyor.
6-EYT’liler ne istiyor?
EYT’liler yasanın ardından tepkilerini sürekli dile getirdiler. Birleşerek dernek kuran EYT’lilerin dernekleri daha sonra bir konfederasyon çatısı altında birleşti. Konfederasyondan yapılan açıklama ile taleplerini şöyle dile getiriyorlar:
“Emeklilikte Yaşa Takılanlar'ın 1999 yılında zamanın koalisyon hükümeti tarafından çıkarılan 4447 sayılı kanunun mağdurları olarak ülkeyi yönetenlerden tek bir isteği vardır. Bu mağduriyetin giderilerek hak edilmiş olan emeklilik haklarının iade edilmesi. Hak edilmiş emekliliğin verilmemesi ne demek? 4447 sayılı kanun hukuka aykırı olarak geriye doğru işletilmiş ve beraberinde binlerce mağdur yaratmış tek kanundur. Bunun dünyada başka bir uygulaması yoktur. Emeklilikte Yaşa Takılanlar 4447 sayılı kanunun geriye doğru işletilmesi sebebiyle yıllarca sürecek bir mağduriyete uğradılar”.
7-En son gelişmeler nedir?
Şöyle bir arşivi taradığımızda her yıl 5-6 açıklama ile EYT’lilere ümit verildiğini net bir şekilde görüyoruz. 2022’ye girdiğimizde de bu durum değişmedi. Hatta normalden biraz daha fazla açıklama yapılması dikkat çekiyor.
Son açıklamalara bakalım. 2022’nin yılın ilk aylarında Meclis’i ziyaret eden EYT temsilcilerinin ardından AK Parti Grup Başkanvekili Muhammet Emin Akbaşoğlu 2022 yılı içerisinde EYT'liler sorununu halledeceğiz" diyordu. Yine öneki ay Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin EYT'lilerin sorunlarının çözümü için çalışma yapıldığını ve EYT meselesinin çalışma programında yer aldığı söylüyordu.
AKP Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş da mart ayında “Milletin konuştuğu, talep ettiği, beklentilerinin tamamını masaya yatırırız. Bunların tamamıyla ilgili çalışmalarımızı öteden beri sürdürürüz. Milletin gündeminde olup da bizim gündemimizde olmayan hiçbir konu yoktur” diyerek açık kapı bırakıyordu.
Eylül ayına geldiğimizde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin'in EYT ile ilgili olarak "Çalışmamız son aşamasında. Tamamladık diyebilirim. Aralık ayında bir basın toplantısıyla etraflıca kamuoyuyla paylaşacağız." açıklamasını görüyoruz.
Ekim ayında benzer bir açıklama yapan Bilgin sona yaklaşıldığının da sinyallerini veriyordu.
Sona gelinmiş görünüyor
11 Kasım tarihinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, Bakanlığın 2023 yılı bütçesinin TBMM Plan Bütçe Komisyonu'ndaki görüşmelerinde EYT'liler hakkında sorulan soruları yanıtladı. Buna göre 5 milyon olduğu tahmin edilen EYT'liler grubunda ilk etapta 1,5 milyon kişinin emekli olacağı tahmin ediliyor. Bakan, yıl sonu itibariyle rakamın değişeceğini söyledi, bu noktada prim gün sayısına bakılacak. "Prime takılanlar diye bir ifade kullanıldı öyle bir şey olmayacak" diyen bakan, 8 Eylül 1999 öncesi prim gün sayısı ve yıl şartını değiştirmediklerini söyledi.
Buna göre prim gün sayısı kadınlar için 20, erkekler için 25 yıl şartını yerine getirdikleri zaman onlar da bundan istifade edebilecekler.
EYT'lilerin maaşlarının ne olacağı henüz netleşmemiş olsa da yapılan tahminler diğer emeklilerde olduğu gibi hesaplamanın üç dönem üzerinden yapılacağı şeklinde.
Maaş düzeyinde ise en düşük emekli maaşının 3,500 lira olarak belirlenmesi nedeniyle EYT'lilerin de en düşük bu düzeyde maaş alacağı yorumları yapılıyor.