2- DENETİM FİRMASINI DOĞRU SEÇMEK NEDEN ÖNEMLİ?
Yeni yapılan binalarda yapı denetimi, mevcut binalardaysa deprem risk analizi, Türkiye’de 1999 depreminden sonra başlı başına bir sektör haline gelmiş durumda. Uzmanlar, mevcut binalarda denetimlerin ‘hakkıyla yapılmadığında’ neredeyse hemfikir. Bu durum iki anlama gelebiliyor:
Birincisi, esasında yıkılması illa ki gerekmeyen, sağlam ama rant potansiyeli bulunan binalar için ‘son yönetmeliğe uygun değil’ diye yıkım kararı verilebiliyor. Birçok kişi bu nedenle kentsel dönüşüme şüpheyle yaklaşıyor ve gerekli testleri resmi makamlar üzerinden yaptırmaktan kaçınıyor.
İstanbul özelinde bakıldığında, mimar Korhan Gümüş bu ilk sorunun yol açtığı yeni sorunları şöyle anlatıyor: “Çare diye sunulan kentsel dönüşüm mesela depreme en dayanıklı yığma yapıları yok etti önce. Üniversite adını kullanan bir takım sahtekarlar para karşılığı rapor veriyorlar.” Gazete Duvar’a konuşan mimar Oktay Şahin ise “Yeni yönetmelik nedeniyle resmi denetimde illa ki yıkım kararı çıkıyor, doğru. Ama güvenilir bir firma aracılığıyla da test yaptırabilirsiniz” diyor.
İkincisi, – ki bu durum yeni binalar için geçerli- yapı denetim sisteminin kendi içinde birçok sorun barındırıyor olması. Gazete Duvar’a isim vermeden konuşan bir inşaat mühendisi, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı adına yapı denetimi yapılan firmalar çok suistimal edildi. Belediyeler birçok vakada tanıdık yapı denetim firmalarını referans gösterdi, ‘Onların raporu bir günde geçer’ dedi. İnsanlar da ‘Kime yaptırayım da sorun yaşamayayım’ mantığıyla bu firmaların güvenilirliğini sorgulamadı” diyor.
Dolayısıyla çare, ‘resmi rapor yüzünden evim yıkılır’ diye deprem testini yaptırmamak değil, iyi bir firmaya yaptırmak.