Posta'dan Can Kantar'ın ilgili yazısı şöyle:
Tamam, kredi faizleri düşürüldü fakat pandemi krizi bizlere tasarruf etmenin ne kadar önemli olduğunu hatırlattı. Çok zor durumda olan vatandaşlarımız mutlaka var.
Geçtiğimiz yıllarda böyle bir sıkıntı ile karşılaşmadık. Tekrar karşılaşmayacağımızın bir garantisi yok. Tabii ki düzenli geliri olan için bir risk söz konusu olmayabilir ama biz bazen toplum olarak ayağımızı yorganımıza göre uzatmayı unutuyoruz.
Evi olmayanların ev alma isteğini veya otomobili olmayanın bir kampanyadan faydalanmak istemesini anlayabilirim. Fakat daha yeni modeli, daha pahalısı ya da konut için daha lüksü için kredi çekip borçlanacaklara “Bir kez daha düşünün” derim.
Evet kredi faizleri uygun, kaçırılmayacak bir fırsat olduğu konusunda da hemfikiriz. Şimdi banka kredisi almaya gittiğinizde banka krediniz uzun vadeli ve yüklü miktar ise sizden hayat sigortası isteyecektir. Ya da araç alacaksanız kasko yaptırmanızı mutlaka isteyecektir. Genelde kredi çekerken bu sigorta masrafları tüketiciye ağır gelir. Fakat öncelikle bankanın kendini koruyor olmasını anlayış ile karşılamamız gerekir.
Banka krediyi her ne durum olursa olsun geri almasını ancak sigorta ile garanti altına alabiliyor. Bu sigorta şartını yerine getirmezseniz, bankanın da size krediyi vermeme hakkı var.
Fakat bu krediyi alırken bankanın sigortayı kendisinden yaptırmanız konusunda size baskı yapması kanunen yasak. Yasa, kendi inisiyatifinde bir takım cazip teklifler sunmasına izin veriyor. Ama tüketici bilmeli ki sigorta yaptırması zorunlu, fakat bu sigortayı bankanın istediği şartlarda bir başka sigorta aracısından yaptırmasında sıkıntı yok.
Yani sigorta şartları belli ise tüketici bir acenteye gidip sigortasını yaptırabilir. Bu konuda acenteler ve bankalar arasında ciddi bir rekabet söz konusu. Burada karar tüketicinin… Tüketicileri bu konuda bilgi sahibi yapmak da biz medyanın görevi.
Özeti kredi kullanırken sigorta yaptırmalıyız, ama yasalar nereden yaptıracağını tüketicinin tercihine bırakıyor.