1. HABERLER

  2. KRİPTO

  3. Bayram sofralarına dikkat!

Bayram sofralarına dikkat!

Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, Ramazan Bayramında psikolojik kökenli yeme bozukluğu davranışlarında da artış görülebileceğini vurguluyor.

Bayram sofralarına dikkat!

Bayram, yılbaşı, doğum günü ve benzeri özel dönemlerin, yeme bozukluğu olan kişiler için oldukça zorlu geçtiğini belirten Psikolog Dr. Feyza Bayraktar, bol yemekli seyreden bayram daveti süreçlerinin özellikle yeme bozukluğu olan kişiler için bir risk teşkil ettiğini söylüyor. Bayraktar, bu döneme ilişkin açıklamalarına şöyle devam ediyor: “‘Çok zayıfsın, azıcık ye’ ya da ‘Kilo almışsın, yüzüne renk gelmiş’ gibi söylemlere maruz kalmak, yeme bozukluğu davranışlarını tetikleyen etkenler arasında yer alabilir. Anoreksiya Nervoza, bulimiya nervoza, tıkınırcasına yeme bozukluğu, duygusal yeme ve diğer tüm yeme bozukluğu problemi olan kişilerin benzer sorunlarla karşılaştığı bu süreç, yemek karşısında kontrolü kaybetmekten korkup ‘Ne olur azıcık ucundan al, benim baklavam kimseninkine benzemez’ gibi ısrarlara karşı verilen mücadeleler ile geçebilir. Öte yandan, ısrarlı ikramlara “Hayır” demek, eve dönünce gizli ve daha fazla yemeyi de tetikleyebilir.”

Sınır koymayı ve “hayır” demeyi bilmek gerekiyor

Bayram süresinde gidilen tatillerde yer alan açık büfe mutfakların, sayısız yemek çeşidi arasında kontrolü kaybetme korkusunun, günlük yeme düzeni ve egzersiz yapma rutininin bozulması gibi etmenlerin de, yeme bozukluğu davranışını tetikleyen faktörler arasında yer aldığını belirten Bayraktar, “Yeme bozukluklarının başlıca sebeplerinden bir tanesinin, ‘Hayır’ diyemeyip kendi ihtiyaçlarını dile getirememek ve diğer insanlara sınır koyamamak olduğu göz önünde bulundurulursa, bol ısrarlı ve bol ikramlı seyreden bayram süreçlerinin, yeme bozukluğu olan kişiler için zorlu geçebileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Özellikle akraba ziyaretlerinde, beden şekli ve kilosuna dair yapılan yorumlar karşısında, kişinin mutlaka sınır koymayı denemesi, diğer insanların yorumları karşısında onlara ne hissettiğini söylemesi ve onları yaptıkları yorumlara dair uyarması da kendi iyileşme süreci için oldukça etkili bir adım olacaktır” açıklamasında bulundu.


Önceki ve Sonraki Haberler