1. HABERLER

  2. GÜNDEM

  3. Hileli boşanma denetimlerine yeni düzenleme

Hileli boşanma denetimlerine yeni düzenleme

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yetim aylığı bağlatabilmek için kâğıt üzerinde eşinden boşanan kadınlara yönelik yoğun denetimleri yeniden düzenlemek üzere genelge yayınladı.

Hileli boşanma denetimlerine yeni düzenleme

Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), yetim aylığı bağlatabilmek için kâğıt üzerinde eşinden boşanan kadınlara yönelik yoğun denetimleri yeniden düzenlemek üzere genelge yayınladı.

Gazete Habertürk'ten Tahsin Akça ile Ahmet Kıvanç'ın haberine göre, boşandıktan sonra eşiyle birlikte yaşadığı tespit edilen kişilerin yetim aylığı kesildiği gibi, daha önce yersiz ödenen para da faiziyle geri alınıyor. SGK, muvazaalı boşanmalarla ilgili denetimlerden dolayı, herhangi bir kusuru olmayan vatandaşların mağduriyet yaşamaması için “Genel yazı” yayımladı.

İtiraz edilirse dikkate alın

Yazıda, yasa uyarınca, “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların bağlanmış olan gelir ve aylıklarının kesileceği, bu kişilere ödenmiş tutarların geri alınacağı” vurgulandı. Yazıda, muvazaalı boşanma denetimleri ve bu yöndeki denetim taleplerine yönelik olarak kurum içinde yapılan incelemelerde tespit edilen aksaklıklar şöyle sıralandı:

-Türk Medeni Kanunu’na göre, evlilik birliği gerçekleşmeksizin herhangi bir nedenle birlikte yaşayan kişilerle ilgili olarak kimlik paylaşım sisteminden kontrol yapılmadan denetim talebinde bulunuluyor.

-Talepte bulunan kız çocukları öncelikle gelir/aylığa hak kazanıp kazanmadığının tespiti yapılmadan denetime gönderiliyor.

-Eş ve kız çocuklarının boşanma tarihinin kendisinden gelir/aylık bağlanacak olan sigortalının (annebabanın) ölüm tarihinden önce olduğu durumlarda denetime gönderiliyor.

-Boşandığı eşi başka biriyle evlenmesine rağmen denetim talebinde bulunuluyor.

-Yeterli inceleme yapılmaksızın yalnızca tanık beyanlarıyla veya yerinde denetim yapılmadan kanaat oluşturuluyor.

-Denetime esas bilgi ve belgelerde çelişkiler bulunuyor, diğer kurumlardan ve kolluk kuvvetlerinden alınan bilgi ve belgeler ile denetim raporları arasında farklılıklar dikkate alınmadan karar veriliyor.

-Yargı organlarınca verilen kararlarda gözetilmesi gereken hususlara dikkat edilmeksizin inceleme ve denetim yapılıyor.

-Bazı denetim raporlarının sonuç bölümlerinde kesin kanaatler bildirilmiyor.

-Yazıda, kurumun kontrol ve denetimle görevli memurlarınca yapılan denetimlerde boşandığı eşiyle fiilen yaşadığı kanaatinin oluşmasına karşın, söz konusu durumlara ilişkin bilgi ve belgelerle itiraz edilmesi durumunda itiraz konusu hususla ilgili yeniden denetim yapılması istendi.

2013’e kadar hapis talebi

SGK, 2013 yılında yönetmelik değişikliği yapmadan önce, muvazaalı boşandığı tespit edilenlerin aylıklarını kesmenin yanı sıra savcılıklara da suç duyurusunda bulunuyordu. Bu gerekçeyle yapılan yargılamada, devleti dolandırmaktan dolayı 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezası isteniyordu. Bu kişiler ayrıca, yetim aylığı alarak elde ettikleri toplam menfaatin 2 katından az olmamak üzere adli para cezasıyla karşı karşıya kalıyorlardı.

Birlikte yaşadığının tespitinde aboneliklere de dikkat ediliyor

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2016 ve 2017’de verdiği iki kararda muvazaalı boşanmayla ilgili nelerin kanıt olabileceğine dair önemli ayrıntılara yer verildi. Kararda yer alan ilkeler şöyle:

-Yetim aylığı, fiilen birlikte yaşama olgusunun başlama tarihi esas alınarak geriye dönük alınmalı.

-Yasa maddesi 1 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe girdiğinden, fiili birliktelik daha önce başlamış olsa dahi, geriye dönük aylık talebinde bu tarihten öncesine gidilmemeli.

-Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca düzenlenen raporların, sadece memur veya müfettiş tarafından düzenlenmiş olması yeterli değildir. Tutanaklar belgelere dayalı düzenlenmiş olmalı veya belgeye dayalı olmamakla birlikte işveren, işçi veya üçüncü kişi beyanları uyarınca düzenlenerek imzalanmalı.

-Hak sahibi ile boşandığı eşinin yerleşim yerleri, adres değişikliği ve nakilleri tarihleriyle saptanmalı, muhtarlık ve Nüfus Müdürlüğü gibi özel ve kamu kurumlarındaki bilgi ve belgelerden yararlanılmalı, ilgililerin elektrik, su, telefon aboneliklerinin hangi adres ve tarihte kimin adına tesis edildiği saptanmalı, seçmen bilgi kayıtlarındaki adresler ile mevcut ise 4857 sayılı Kanun gereği ücret ödemelerinin yapılabileceği banka kayıtları sorgulanmalı.

Ölüm aylığı için en az 5 yıl sigorta primi

Sigortalı bir kişi çalışırken ölmüşse, eş ve çocuklarına dul ve yetim aylığı bağlanabilmesi için belli sürede prim bildirme koşulunun yerine getirilmesi gerekiyor. Ölüm aylığı bağlanabilmesi için sigortalının en az 5 yıl sigortalı olup 900 gün prim bildirmiş olması zorunlu.

Sigortalı Emekli Sandığı veya Bağ-Kur statüsünde ise hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanabilmesi için en az 1800 gün prim bildirimi yapılmış olması gerekiyor. Ölüm aylığı için Bağ-Kur’lu sigortalının prim borcunun bulunmaması lazım.

Eksik günler varsa Emekli Sandığı ve BağKur’da hizmet borçlanması ve geçmişte borcundan dolayı dondurulan sürelerin canlandırılması mümkün. SGK statüsündeki sigortalılar için askerlik borçlanması yoluyla eksik süreleri tamamlama olanağı yok.

24 aylık çeyiz yardımı

Evlenen kız çocuklarının yetim aylığı kesildiği için 24 aylık tutarda çeyiz yardımı yapılıyor. Örneğin yetim aylığı 300 lira ise “evlenme ödeneği” adı altında 7 bin 200 lira çeyiz yardımı veriliyor. Çeyiz ödeneği alan kız çocuğu iki yıl içinde eşinden boşanırsa veya eşini kaybederse yeniden yetim aylığı bağlatabilmek için çeyiz ödeneği aldığı tarihten itibaren 24 aylık sürenin dolmasını beklemek zorunda.

10 yıla kadar istenir

Yasaya göre, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yapılan “yersiz ödemeler” vatandaşın kusurlu veya kasıtlı davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru on yıllık süre içinde yapılan ödemeler geri alınıyor. Yersiz ödeme, SGK’nın hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, son beş yıllık ödemeler geri alınıyor.

2008'de yasaya girdi

Muvazaalı boşanarak yetim aylığı bağlatanlara ilişkin 2008 yılından önce mevzuatta bir hüküm bulunmuyordu. İlk defa, 2008’de çıkarılan 5510 sayılı Sosyal Güvenlik Kanunu’na bu yönde hüküm konuldu. Anayasa Mahkemesi, konuyla ilgili maddenin iptaline ilişkin başvuruları reddederek, uygulamaya vize verdi.

Büyük kısmı özel sektörde

SGK muvazaa uygulamasının zirve yaptığı 2015’te 19.277 kadının yetim aylığını kesti. 

Bunlar arasında özel sektör çalışanı 4/a statüsündeki 15.488 kadın açık ara ilk sırada yer aldı.

Yetim aylığı kesilenlerin 684’ünü 4/b statüsündeki Bağ-Kur’lu esnaf oluşturdu. 4/c statüsünde Emekli Sandığı’na bağlı 3.105 kadının da yetim aylığı kesildi.

Kanıtı zor diye suç duyurusu sona erdi

Dolandırıcılık iddiasını kanıtlamak çok zor olduğu için yargılamalar yıllar sürüyor ve genellikle SGK’nın aleyhine sonuçlanıyordu. SGK bu nedenle suç duyurusunda bulunmayıp 2013’te aylıkları kesmekle yetinmeye başladı.


Etiketler :
Önceki ve Sonraki Haberler