Virüse özel bir tedavi veya aşı var mı?
Her ne kadar bu virüs daha önceden bilinen koronavirüs ailesinin bir üyesi olsa da şu an özel bir tedavi veya korunmak için herhangi bir aşı bulunmuyor. Hastalanan kişilere, özellikle rahatsızlıklarını hafifletmeye ve virüsün yayılmasını durdurmaya yönelik tedaviler veriliyor. Birkaç ilaç tedavisi araştırma içerisinde denenmekte, bunların özellikle hastalığı ağır olan kişiler için yararlı olacağı düşünülüyor.
Enfekte kişiler hastalanmadan (belirti göstermeden) virüsü yayabilir mi?
Orta Doğu Solunum Sendromunda (MERS) da gördüğümüz gibi, koronavirüslerde semptomatik olmayan kişilerden gerçekleşen bulaşın nadir olduğunu söyleyebiliriz. Dünya Sağlık Örgütü yaptığı açıklamada her ne kadar bu şekilde gerçekleşmiş bulaşlar bulunsa da bu durumun virüsün yayılımı için temel bir sürükleyici etkisi olmadığını belirtti.
Virüsün kaynağı ne? Nereden geldi? Laboratuvarda üretilmiş olma haberleri doğru mu?
Virüsün genetik yapısına bakıldığında, %96 oranında yarasalarda bulunan koronavirüse benzediği bulundu. Aynı zamanda genetik yapısında, hayvandan insana geçiş sürecini sağlayan doğal yollardan oluşmuş bir mutasyon (naturally occurring evolution) saptandı. Çin'de yapılan seroprevalans çalışmaları, hayvanlardan insana bu virüslerin geçişinin normal ve beklenen bir süreç olduğunu gösteriyor. Tüm bu veriler, yeni koronavirüsün laboratuvarda üretilmiş olduğuna dair komplo teorilerini çürütüyor.
Türkiye için bir risk mevcut mu?
Türkiye'de henüz doğrulanmış bir koronavirüs vakası bulunmuyor. Virüsün ortaya çıktığı zamandan bu yana Vuhan ve diğer Çin şehirlerinden Türkiye'ye gelmiş olan kişiler arasında hasta kişilerin olması ihtimali mevcut. Çin'den gelen yolcu yoğunluğu ve risk bakımından benzer düzeyde olan İspanya ve Hindistan'da vakalar saptanmış durumda. Aynı zamanda çok kısıtlı olmakla birlikte Çin dışında gerçekleşen bulaşlar da bulunuyor. Bu bilgilere rağmen Türkiye için riskin hâlâ düşük olduğunu söyleyebiliriz.
Virüsten korunmak için ne tür önlemler alınabilir?
Sağlık Bakanlığı yeni Koronavirüse yönelik özel bir Bilim Kurulu toplayarak virüsün tespiti durumunda neler yapılacağına dair önergeler oluşturup referans hastaneler belirlemiş durumda. Ayrıca kişilerin bireysel olarak alabileceği çeşitli önlemler de bulunuyor. Bu önlemlerin arasında en başta kişisel hijyene dikkat etmek, özellikle elleri sık aralıkla ve titizlikle yıkamak geliyor. Aynı zamanda solunum sistemi rahatsızlığı (öksürük, hapşırık) bulunan bireylerle yakın temastan kaçınması, rahatsızlığı gösteren kişilerin de mendil kullanıp ardından mendili çöp kutusuna atması alınabilecek önlemler arasında. Uygun hijyen önlemleri haricinde sirkeli su, sarımsak, susam yağı ya da tuzlu su gibi çözüm önerilerinin etkinliği yoktur.
Maske kullanmak işe yarıyor mu?
Maske kullanımı daha çok solunum sistemi rahatsızlığı olan kişilerden virüsün başkalarına bulaşmasını engellemek için yararlı olabilir. Bu hastalara bakım veren sağlık çalışanları haricinde rutin maske kullanımı herhangi fayda sağlamıyor. 2016 yılında Avustralya'da yapılan bir araştırmada insanların günde 23 kez elini yüzüne değdirdiği gösterildi. Bu da solunum yolu ile yayılan enfeksiyonların bulaşma ihtimalini arttırıyor. Bu yüzden iyi bir kişisel hijyenin bulaşı azaltmaya yönelik en etkili yöntem olduğunu söyleyebiliriz.
Çin'den gelen kargo paketleri ve evcil hayvanlardan bulaşma ihtimali var mı?
Koronavirüslerin dış ortamlarda uzun süre varlığını sürdüremediğini bildiğimiz için Çin'den gelen kargo paketleri veya mektuplardan virüs bulaşma ihtimali bulunmamaktadır. Aynı şekilde kedi, köpek gibi evcil hayvanlardan yeni Koronavirüs bulaşı olduğuna dair de bir kanıt bulunmamaktadır. Bununla birlikte evcil hayvanlarla temastan sonra elleri sabunla yıkamak, hayvanlardan insanlara geçiş gösteren diğer yaygın mikroorganizmalardan korunmak adına etkilidir.
Dünya Sağlık Örgütü Acil Durumu ne anlam ifade ediyor?
Dünya Sağlık Örgütünün Uluslararası Halk Sağlığı Acil Durum ilanı en temelde durumun ciddiyetinin ve uluslararası bir sorun teşkil ettiğinin bildirisi. Her ne kadar virüs büyük oranda Çin ile sınırlı olup, diğer ülkeler için düşük risk barındırsa da özellikle sağlık sistemi güçsüz ülkelere gerçekleşecek yayılımdan duyulan bir endişe var.
Acil durum ilanı ile Dünya Sağlık Örgütü üye ülkeleri önlemler alıp çeşitli adımlar atmaya yasal olarak daha bağlayıcı bir biçimde davet edebiliyor. Aynı zamanda belirli kararların daha hızlı alınması da mümkün oluyor.(Dr. Müge Çevik, Stj. Dr. Ali İhsan Nergiz - T24)