Daha çok hayvanlarda hastalık etkeni olan “korona virüs” ailesine ait mutasyon geçirmiş ve “2019-nCov” olarak adlandırılan virüs, geçen yılın Aralık ayının son günlerinde Çin’in Wuhan kentinde insanlarda da hastalık oluşturmaya başladı. “Korona virüs” ailesinin SARS ve MERS olarak adlandırılan üyelerinden farklı olarak insandan insana bulaşabilen virüs, akciğer enfeksiyonları ve tedavi edilmediğinde, ağır akut solunum yetersizliği sendromu hastalıklarına yol açabiliyor. Korona virüsünden korunmak için gerekli önlemleri almak yaşamsal önem taşıyor. Memorial Antalya Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Mustafa Asım Şafak, “korona virüs” hakkında uyarılarda bulundu.
Hızla bulaşıyor, risk oluşturuyor…
Korona virüsü, influenza virüsünün neden olduğu gribal enfeksiyonlara benzer şekilde hapşırık ve öksürük sonucu, havadan damlacık yoluyla solunum sistemine ulaşabilir. Ayrıca enfekte yüzeylerden temasla, ağız ve gözler de bulaş yolu olabilir. Virüsün geçişini takiben 5-11 gün içinde öksürük ve ateş gibi genel grip şikayetleri ortaya çıkar. Hastalığın tanısı, solunum yolu salgılarından alınan örneklerle konulmaktadır. Üst solumum yollarındaki bu tabloya, alt solunum yolları tutulumu da eklendiğinde hastanın durumu ağırlaşabilir. Korona virüs; SARS’ta %11 -12 ve MERS’te %35-50 olan yaşam kaybı oranları ile karşılaştırıldığında, %1-2 gibi oldukça düşük bir orana sahip olsa da hızla bulaşabilme özelliğine sahiptir ve bu nedenle tehlike oluşturmaktadır.