Öneri 4: Staking’e Olanak Sağlanması
Staking, kullanıcıların sahip oldukları Kripto Varlıkları için bir ödül kazanma yöntemidir ve Proof of Stake (Hisse İspatı veya “PoS”) mutabakat sistemine dayanır.
Blockchain teknolojisinin işleyişinde, birbirinden bağımsız doğrulayıcılar ağ üzerinde yapılan işlemleri karmaşık bir bilgisayar hesaplamasından faydalanarak doğrular. Buna mutabakat mekanizması denmesinin sebebi, dünyanın her yerinden sayısız bağımsız kişinin en az %51’inin söz konusu işlemin geçerliliği konusunda mutabakat sağlamasını gerektirmesidir. Bu sayede blockchain’e yeni bloklar eklenmektedir.
Doğrulayıcılar, başarıyla doğruladıkları her işlem için ağdan belirli bir ödül kazanırlar ancak PoS sisteminde doğrulayıcının teminat olarak belirli miktarda fonu kilitlemesi gerekmektedir. Bu nedenle, doğrulayıcılar yaptıkları işlemlerde dürüstlüğe teşvik edilmekle birlikte kötü niyetli kişiler caydırılmaktadır.
Dolayısıyla, Staking sadece kullanıcıların dürüst biçimde ödüller kazanmasına değil, aynı zamanda ağın küresel çapta, otonom biçimde güvende tutulmasına da yarayan bir sistemdir.
Staking faaliyetinin kısıtlandırılması sadece kullanıcı deneyiminin zarar görmesiyle kalmaz aynı zamanda Kripto Varlıkların kullanıcı odaklı olma ve topluluktan güç alarak çalışma prensiplerini de zedeleyecektir.
Bu maddede açıklanan hususlar göz önünde bulundurularak staking faaliyetlerinin de düzenlemeye tabi tutulmasını önermekteyiz. Düzenleme sırasında dikkat edilmesi gereken bir başka husus ise Türk kullanıcıların kripto ve blockchain ekosistemi için bu kadar hayati olan bir husustan mahrum bırakılmamasının önemidir.
Öneri 5: Kullanıcılara Doğrudan Erişim Sunulması
Türkiye’de Kripto Varlıklara karşı olan talep göz önüne alındığında, mevcut ve yeni kullanıcıların piyasaya erişiminin olabildiğince yalın ve kolay tutulmasını öneriyoruz. Aynı zamanda, söz konusu kolay erişim yeterli ve sağlam Kimlik Doğrulaması ve Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesi prosedürlerine sahip oyuncularla sınırlanmalıdır.
Erişim sürecine aracıların eklenmesi yalnızca kullanıcılar için zorluk yaratarak aynı anda hem kullanıcılara, hem talebe, hem de Türkiye’nin önde gelen bir kripto pazarı olarak konumuna zarar verecektir.
Türkiye’nin kripto varlık endüstrisindeki önemi ve potansiyeli göz önüne alındığında, kullanıcılar için kripto varlıklara erişimin mümkün olabildiğince özgür olmasının en çok ülkemize fayda sağlayacağına inanmaktayız.
Öneri 6: Global Havuzlara İzin Verilmesi
Güçlü likidite, kripto varlık dünyasının en hayati gerekliliklerinden bir tanesidir. Likidite havuzlarının sadece Türkiye ile sınırlandırılması, bir kripto varlık lideri olarak Türkiye piyasasını ciddi şekilde riske atacak sonuçları da beraberinde getirecektir:
-Bir likidite havuzu ne kadar küçük olursa piyasa manipülasyonuna da o kadar açık olacaktır.
-Büyük likidite havuzları, kullanıcıların daha yüksek kolaylık ve finansal güvenlik ile işlem yapmalarına ve yatırım kararları vermelerine olanak sağlayacaktır.
-Kısıtlı likidite havuzları, kullanıcıların adil olmayan fiyatlarla karşılaşmasına yol açacaktır.
Bu nedenlerle, kullanıcıların adil olmayan fiyatlardan korunması ve Türk kullanıcıların piyasa manipülasyonlarına maruz kalmadan işlem yapabilmesi için global havuzların korunmasının elzem olduğu düşünülmektedir.
Öneri 7: Listeleme ve Listeden Kaldırma Süreçlerinde Net Kriterlerin Belirlenmesi
Binance TR gibi önde gelen kripto varlık borsaları, yeni ve gelişmekte olan kripto varlık projelerinin değerlendirilmesinde halihazırda gerekli uzmanlık ve deneyime sahiptir. Ancak listeleme süreçleri için açık kriterlerin belirlenmesi piyasanın kalite standartlarını yüksek tutacak, iyi projeleri kötü projelerden ayırt etmeyi kolaylaştıracak ve kullanıcıların kötü projelere maruz kalma ihtimalini azaltarak dolaylı yoldan koruma sağlayacaktır.
Ek olarak zaman zaman projelerin çeşitli sebeplerle listeden kaldırılması da gerekmektedir. Listeden kaldırma süreci için de net kriterlerin belirlenmesi esastır.
Öneri 8: Yeterli Araştırma Kapasitesine Sahip Borsaların Kendi Listelemelerine Karar Verebilmesi
Listeleme sürecinde uygun düzenleyici gözetimi sağlamanın önemini vurgulamak istiyoruz.
Bu kapsamda, bir listeleme yapmak isteyen bir kripto varlık borsasının aşağıdaki iki yöntemden birini seçebilmesinin uygun olduğunu düşünüyoruz.
Kendi Kendine Sertifikalandırma: Bu yöntemle birlikte, borsa, yeni bir kripto varlığı listelemeden önce yetkili düzenleyiciye ilgili kripto varlığı listelemek istediğini ve söz konusu varlığın listeleme için şartları karşıladığını bildirir. Bu yöntem ile düzenleyici, önceden belirlenmiş bir süre boyunca listelemeyi askıya alarak bekletme fırsatına sahip olacaktır.
İnceleme ve Onay: Bu yaklaşımda ise borsa, kendi kendine sertifikalandırma yapmak yerine ilgili kurumun listelenmek isteyen varlığı inceleyip onaylanmasını talep edecektir. Bunun, Binance gibi halihazırda gelişmiş bir araştırma departmanı olmayan borsalar için kullanışlı olabileceğine inanıyoruz.