Habertürk'ün haberine göre Türkiye Sigorta Birliği Başkanı Atilla Benli, İstanbul Ticaret Odası'nda düzenlenen "Covid 19 Pandeminin Sigorta Sektörüne Yansımaları' toplantısında Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkan Yardımcısı Ali Ersoy'un, "Sağlık sigortası primlerindeki artışın sonu yok" eleştirisine karşı sağlık sigortası primlerinin şu anda maliyetinin altında olduğunu vurguladı. Benli sağlık sigortası primlerinin sağlık enflasyonu nedeniyle artırılmak zorunda kalındığını belirterek "Sağlık sigortası primleri maliyetlerin altında" dedi.
Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkan Yardımcısı Ali Ersoy toplantıda yaptığı konuşmada tüm sektörlerin dünya genelinde koronavirüsten etkilendiğini belirterek "Dünyada sigorta sektörü üçte biri oranında daraldı. OECD’nin verilerinde birtakım analizler var. Covid hayat dışında farklı etki yarattı. Motorlu araçlarda hasar kayıtları düştü. Hayatta hasar tazminat artışı oldu. İş kaybı da arttı. Covidle risk farkındalığı da ortaya çıktı. Tedarik zincirinde sıkıntı ve siber saldırılar arttı. Reasürörler siber teminatı kısıtlamış. İş kaybında kontroller arttı ve kimi ülkelerde iş kaybı tazminatlarında artış görüldü" dedi. Bundan sonra beklentisini ise yeni ürünler olduğunu anlatan Ersoy, ".Mesela ticari alacak sigortası. İş durması sigortası gibi poliçelere ilgi artacak. Sağlık poliçesi de öyle. Dünyada da ülkemizde de büyüme var sağlıkta. Fiyat artışı almış başını gidiyor sağlık için. Serbest tarife var ama bu kadar yüksek fiyat fazla" dedi.
Ali Ersoy'un söylemine karşı TSB Başkanı Benli, sağlıkta fiyatların aktüeryal hesapla yapıldığının altını çizerek şunları kaydetti: "Ali başkana katılamıyorum o konuda. Hatta düşük bile kalıyor. Fiyatlamanın içinde olmasa da covid teminatı verdik. Özel hastanelerle Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) anlaşmaları yaptık. Ama pandemiden sonra TSS istememeye başladı özel hastaneler. Medikal enflasyona bakmak lazım burada. Böyle bir ekosistemde medikal enflasyonun altında bir fiyatlamayla çalışan bir sağlık sigortacılığı var. Rekabet olması vatandaşın işine yarıyor. Teknik fiyatlamaya gelemiyoruz bir türlü. Hem sağlıkta hem otoda fiyatlar çok düşük. Serbest piyasa içinde bunları çözeceğiz."
"Hazır olmalıyız"
Sigortacılıkta dijitalleşmeye dikkat çeken Benli, "Birlikte sektörün ayak uydurması gerekiyor. Bu bize çok büyük bir yük getirmiyor şimdilik ama buna hazır olmalıyız. Ana dağıtım kanalı olan acentelerin hazır hale gelmesi lazım. Dijitalleşmeyle acentelerin çok da danışmanlığına gerek olmayan alanlarda platform bazlı hizmet veren kanallardan satış olacak. Sigortacılık nitelikli bir iş ve dünyada finans sektöründe birinci sırada geliyor" dedi.
Bu süreçte alacak sigortasının ne kadar önemli olduğunun ortaya çıktığını anlatan Benli, "Bunu hangi dijital kanalla anlatacaksınız. Finansal sigortalar, bina tamamlama, parametrik…. Bunlar dijitalden satılabilecek ürünler değil. Buralardaki bilgimizi arttırıp bunları satmak acente dağıtım kanalı olarak yapabileceğimiz en iyi şey. Asıl büyümemiz gereken yer orası. Burada henüz emekleme aşamasındayız, önümüz çok açık. 17 bin nitelikli sigortacı aracımız var. Bunlarla, sağlık, kefalet, bina tamamlama gibi bilen insanlarla satılacak bu ürünleri odağımıza almalıyız. Trafik sigortası yüksek gelir olabilir ama komisyon düşük, acentenin odağında olmamalı. Zorunlu sigortalardan çok da fazla alamayız. Devlet müsaade etmez. Biz sigorta şirketleri olarak her türlü işbirliğine hazırız acentelerle" diye konuştu.
TOBB Sigorta Aracıları Başkanı İcar Komitesi Başkanı Levent Korkut da trafik sigortasında sigorta aracılarının komisyonunun yüzde 17'ye çıkarılmasını isteyerek şunları kaydetti: "16.900 meslektaşımız 50 bini aşan personelle ülkenin her yerinde sigorta hizmeti veriyor ve sektörü en iyi şekilde temsil ediyor. Pandemi bizi derinden etkiledi. Kısıtlama dönemlerinde acenteler sigortalılara hizmeti aksatmadan devam etti. Yaşanan Elâzığ ve İzmir depremlerinde de hizmeti aksatmadan sürdürdüler. İnternette satılan DASK poliçeleri için de hizmeti biz verdik. Poliçe iptallerinden kaçınmalarını ve yenileme yapmalarını sağladık. Bizim müşterilerle gönül bağımız var. Çocukları, aileleri, işleri, fabrikalıları bize emanet. Bize güveniyorlar. Biz de güveni boşa çıkartmamak için 7/24 yanlarındayız. Özverili çalışmamız sayesinde ciddi bir iş kaybı yaşamadık. Ama Anadolu'daki bazı acente meslektaşlarımız zor durumda kaldı. Küçük ve orta ölçekli acenteleri ayakta tutabilmek için taban komisyonu yüzde 17’ye çıkartmalıyız. 10’a düştü ve zor durumda kaldı meslektaşlarımız. Biz eski oran olan 17’yi istiyoruz. Havuz komisyonunun da 8’den 10’a çıkmasını istiyoruz. Kırsaldaki acentelerin yüzde 70’i bu alanda iş yaptığı için onları memnun edecek. Ekran paylaşımı sektörün belası. Güven zedelenmesi var ama sadece bizim denetlememizle sonuç alınamaz, birlikte hareket etmeliyiz. 20 milyon liranın üzerinde üretim yapan 120 acente var. Dijitalleşmeden kaçamayız, bunu biliyoruz. Acente internete karşı değil. Biz dijitali destekliyoruz. Dijitalin acenteyi de büyüteceğine inanıyoruz."