Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, sigortacılığın Türk ekonomisinin yüksek büyümesinden yeterli payı alamadığından şikâyet ederek, “Her üç araçtan biri sigortalı. Sigortalı konut sayısı ise sadece yüzde 35. Daha gidecek çok yolumuz var” dedi.
Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, Türk ekonomisinin yüksek büyümesinden sigortacılığın yeterli payı alamadığını söyledi. Sigortalanma oranlarının istenilen seviyede olmadığını belirten Ölken, “Her üç araçtan biri kaskolu. Sigortalı konut sayısı sadece yüzde 35. Zorunlu deprem poliçe oranı bile yüzde 45. Halen sağlık sigortasında 2 milyon sigortalı bandındayız. Daha gidecek çok yolumuz var” dedi.
Bıçak sırtındayız
Nisan başında Axa Türkiye’nin CEO’luğuna getirilen Yavuz Ölken, sigorta pazarına yönelik çarpıcı açıklamalarda bulundu. Sektörün geçen sene ve bu senenin başında yüksek faiz nedeniyle mali kar elde ettiğini ifade eden Ölken, finansal getiri ve fon yönetim becerilerinin sigorta şirketlerinin önemli kaldıraçlarından olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Ancak bizlerin başarı kriteri mutlaka teknik karlılık ve bileşik oran dediğimiz ölçeğin yüzde 100’ün altında gerçekleşmesi olmalı. Bunun üstüne gerçekleşen her oran zarar anlamına geliyor. Örneğin, trafik sigortalarında gerçekleşen yüzde 135 bileşik oran, her 100 TL prim için 35 TL zarar edildiğini gösteriyor. Sektörün toplam primlerinin yüzde 35-40’nın trafik sigortasından oluştuğunu düşünürsek maalesef zararın önemli faktörü trafik sigortasından geliyor. Trafik dışı sigortalarda durum daha olumlu gibi duruyor, ancak yaşanan rekabet, sigortalanma oranının beklenen seviyede hızlı gelişmemesi, hasar maliyetlerinde ortaya çıkan artışlar ki, bu maliyetlere doğal afetler ve büyük hasar trendindeki artışları da eklersek trafik dışı branşlarda da sektörün bıçak sırtı bir durumda olduğunu gösteriyor. Bizlerin teknik yeterliliğe, sürdürülebilir fiyat politikalarına daha fazla odaklanmamız gerekiyor.”
Ciddi fırsatlar var
Yavuz Ölken, “Sigortacılığın büyümesini nerede görüyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtladı: “Özel bir alan belirtmeye gerek yok, ciddi fırsatlar var. Sigortalanma oranını arttırdığımızda kasko, konut, işyeri, ferdi kaza, sağlık gibi geleneksel ürünler olumlu etkilenecek. Bunun yanında yeni ürünlere odaklanmak durumundayız, gelişen teknolojiler bizi buna götürüyor; siber riskler, parametrik sigortalar gibi. Sağlık sigortalarında tamamlayıcı sağlık hızlı gelişime aday. Bizler mutlaka daha farklı bir algı yaratmak ve sigorta farkındalığı yaratabilmek için mutlaka müşterileri çalışma alanımızın merkezine almak durumundayız. Müşterilerin sektörün bütününden memnuniyet yaşamasını sağlamalıyız.”
Yatırım iştahımız devam ediyor
Axa Grubu olarak Türkiye’de 125. yıllarını kutladıklarını ve Axa için Türkiye’nin önemli bir yatırım noktası olduğunu vurgulan Ölken, sözlerini şöyle sürdürdü: “Axa Grubu Uluslararası ve Yeni Pazarlar bölgesinde 33 ülke ile birlikte yer alan Axa Türkiye, 2017 yılında bu bölgenin toplam cirosunun yüzde 15’ini, toplam gelirin ise yüzde 23’ünü gerçekleştirdi. 1,3 milyar TL ödenmiş sermayemiz ile sektörün bu anlamda lider durumunda. Axa’nın bu seviyede bir yatırımı ülkemize yapmış olması sigorta sektörüne ve şirketimize duyduğu güvenin göstergesi. Karlı büyüme yolunda iç pazarda ortaya çıkabilecek her türlü fırsatı değerlendirdiğimizi, Axa Grubu’nun yatırım iştahının devam ettiğini söyleyebiliriz ama an itibarı ile olgunlaşmış bir fırsat görmediğimizi de söyleyebiliriz. Grubun önüne çıkacak her fırsatı değerlendirebileceğini öngörebiliriz.”
Trafik sigortasında sorun bitmedi
Yavuz Ölken, trafik sigortalarındaki sorunun henüz yarısının halledildiğini belirterek, şunları söyledi: “Tavan fiyat uygulaması ve havuz prensipleri Hazine tarafından oluşturulan fiyat seviyelerinden yüzde 15 bandında eksiklik olduğu tüm sektör oyuncuları, uluslararası aktüerler ve Hazine uzmanlarının katılımları ile yapılan çalışmalar sonucunda tespit edildi. Ancak konu sadece fiyatlar değil genel şart içerikleri, yasal düzenlemeler, yargı kararlarının uyumu gibi başlıklarımız var. Sektör oyuncuları olarak önce serbest tarifeye geçişi, genel şart ve yasal düzenlemelerin gerçekleştirilmesini sağlamak adına çalışıyoruz . Bundan sonrası da mutlaka doğrudan tazmin uygulamasına geçiş olmalıdır. Bu aşamaları tamamladığımız an sorun kalmamıştır diyebiliriz, aksi halde trafik gündem olmaya devam edecektir.”(Hürriyet)