Son bir yılda kaç şirket iflas etti?
İflas etmemek için direnen yüz binlerce işletme için tek çare, daha fazla borçlanmak. Ancak pek çok işletme de borçlarını ödeyemediği için faaliyetlerine son verme tehlikesi altında. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) verilerine göre, Türkiye’de sadece 2019’da 114 bin 977 esnaf iflas bayrağını çekti. Son dokuz yılın en yüksek rakamına ulaşan iflaslar, 2018 yılına göre yüzde 8,2 artmış oldu. DW Türkçe’ye konuşan 77 bin üyeli Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB) Başkanı Akif Tak’a göre, esnaf ve sanatkarlar düze çıkmadıkça ekonomide gerçek bir düzelme olmayacak. Esnafların para sıkıntısı çektikleri zaman Esnaf Kredi Kooperatifleri aracılığıyla kredi kullandıklarını ve geçimlerini bu şekilde sağlamaya çalıştıklarını ifade eden Tak, “Türkiye genelinde yaklaşık 600 bin esnaf ve sanatkar, kredi kullanarak işlerini yürütmeye çalışıyor. Esnaf ve sanatkarlara 2020’de destek verilmesini bekliyoruz” diyor.
Bankacılık sektörü tehlikede mi?
Batık krediler ve şirket iflasları, gözlerin Türk bankacılık sistemine çevrilmesine neden oluyor. Batık kredilerdeki artışa rağmen, açıklanan son veriler Türk bankalarının sermaye gücünü koruduğunu gösteriyor. BDDK verilerine göre bankacılık sektörünün ocak-kasım net kârı geçen yıl aynı döneme göre yüzde 8 düşüşle 46,61 milyar lira oldu. Bankacılık sektörünün toplam kredileri ise kasım sonu itibarıyla 2,6 trilyon lira oldu. Bankacılık sektöründe öz kaynaklar ile risk ağırlıklı varlıkların oranını ifade eden “sermaye yeterlilik rasyosu” ise kasım sonu itibarıyla yüzde 19 olarak kaydedildi. Dolayısıyla mevcut durumda yüzde 5,23’lük batık kredi oranı, kısa vadede bankalar için bir risk yaratmıyor. Ancak reel durumda batık kredi oranının çok daha fazla olduğu belirtiliyor. DW Türkçe’ye konuşan bir banka ekonomistine göre, yeni dönemde gerek özel gerekse kamu bankaları şirketlere özel yeni yapılandırma paketleri ile batık kredi oranındaki artışı frenleme yoluna gidebilir. Yakın geçmişte Yıldız Holding ve Doğuş Holding’e ait kredilerin ödenememesi dolayısıyla hazırlanan ‘yapılandırma’ paketlerini hatırlatan ekonomist, şunları söylüyor: “Aslında batık olan kredilerin yeni bir krediymiş gibi yapılandırılması, özellikle hatırlı banka müşterileri için sık kullanılan bir yöntem. Buna da ‘kredi yüzdürme’ deniyor. Dolayısıyla bu tür kurtarma paketleri de hesaba katıldığında, batık kredilerin açıklanandan çok daha fazla olduğunu söylemek mümkün.”