Türkiye’de bireysel emeklilik sisteminde (BES) kullanılan yatırım fonlarının varlık dağılımını ve 2018 performansını değerlendiren Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aysel Gündoğdu, BES fonlarının yüzde 11.9’unun bulunduğu hisse senetlerinden 2018’de yüzde 14.5 zarar edildiğini, altın fonları hariç diğer varlıklardaki getirilerin de enflasyonun altında kaldığını söyledi. Bu kapsamda geçen yıl altın fonları yüzde 37, likit fonlar yüzde 18, dengeli fonlar yüzde 15.8 ve tahviller yüzde 4.1 getiri sağladı.
2018’de 58 milyar TL’ye ulaşan bireysel emeklilik sisteminin toplam portföyünün yüzde 54’ünün borçlanma, yüzde 25’inin likit araçlara yöneldiğini, yüzde 11.9’unun ise hisse senetlerinde olduğunu belirten Gündoğdu, ülkemizin katılımcı profilinin genellikle risk tercih etmeyen, sabit getirili menkul kıymetlere yatırım yapan bir nitelikte olduğunu dile getirdi. Gündoğdu şu noktalara dikkat çekti:
Ücret yüksek
-Portföy dağılımı genellikle ülkedeki katılımcı profiline bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Risk sevmeyen katılımcılar, kamu borçlanma araçları ve likit emeklilik yatırım fonlarını tercih ederken, risk sevenler ise hisse senedi ağırlıklı ve piyasanın koşullarına göre strateji değiştiren esnek emeklilik yatırım fonlarına yatırım yapmayı tercih ediyor.
-Türkiye’de gayrimenkul ve yatırım fonlarında varlık bulunmuyor. Çünkü mevzuatta yer almıyor.
-2019’da altın fonlarının enflasyon üzerinde getiri olasılığı yüksek. Faizlerin düşmesi söz konusu olursa tahvil fonlarının getirisi de artabilir. Likit fonların performansı pek değişmez.
-Türkiye’de BES’teki varlık dağılımında mevzuat kaynaklı sorunlar yok.
-Uygulama sorunları var. Örneğin yüksek fon yönetim ücretleri, katılımcıların BES hakkındaki bilgi düzeyinin düşüklüğü, satış esnasında detaylı bilgi verilmemesi bunlardan bazıları.(Cumhuriyet/Emre Deveci)