Kimya Mühendisleri Odası'nın yayımladığı rapora göre, 2017’de en az 5 ayrı tesiste birden çok yangın ve patlama oldu. Gaziantep’teki bir iplik fabrikası, 1984’ten beri 5’inci kez yandı. Yangınlarda tekstil (48), plastik (36) ve gıda (30) fabrikaları ilk sıralarda yer alıyor
Türkiye’deki fabrika yangınlarına dikkat çeken TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, geçen yılın verilerinin yer aldığı “Endüstriyel yangınlar ve patlamalar” başlıklı bir rapor yayımladı. Raporda yer alan bilgilere göre, Türkiye genelinde geçen yıl 182 fabrikada yangın çıktı ya da patlama yaşandı. Yangınların yüzde 26’sı tekstil, yüzde 19’u plastik, yüzde 17’si gıda, yüzde 13’ü metal, yüzde 7’si boya ve yüzde 7’si ise petrokimya sektöründe gerçekleşti. 182 yangının 48’i tekstil, 36’sı plastik, 30’u gıda, 12’si boya, 12’si de petrokimya fabrikalarında yaşandı. Yaşanan yangınlarda 20 kişi hayatını kaybetti, 308 kişi de yaralandı. Yaralanmaların büyük çoğunluğu yangında çıkan gazlardan etkilenme nedeniyle gerçekleşti. Patlama sonucu koparak etrafa dağılan parçalarla yaralanma ve vücutta yanık oluşması diğer yaralanma türlerinden. Yangın ve patlamalar sanayinin yoğun olduğu illerde yoğunlaştı. İstanbul 26 ve Kocaeli 19 yangın ve patlama olayı ile ilk sırayı aldı.
İhmal ve basit sebepler
Gazete Habertürk'ten Uzay Kesmen'in haberine göre raporda, yangın ve patlamaların önlenmesi için alınması gereken tedbirler ve tespitlere yer verildi. Buna göre, oluş şekli itibarıyla birçok yangın ve patlamanın elektrik tesisatındaki sorunlar, gaz genleşmesi, malzemenin veya ekipmanın aşırı ısınması, yanıcı gaz ve sıvıların uygun şekilde depolanmaması, kaynak gibi işlerde kurallara uyulmaması ve periyodik bakımların yapılmaması gibi basit sebeplerle meydana geldiği vurgulandı.
2017 yılı içerisinde en az 5 ayrı tesiste birden fazla yangın veya patlama gerçekleştiği, Gaziantep’te bir iplik fabrikasında ise 1984’ten bu yana aralıklarla 5. yangının meydana geldiği belirtildi. “Verilen örneklerdeki gibi aynı tesislerde tekrarlanan kazalar, denetimsizlik ve tedbirsizliği açık bir şekilde ortaya koymaktadır” denildi.
Yanıcı maddelere yönelik ek önlem
Yangınların çoğunun tekstil sektöründe meydana geldiğine dikkat çekilen raporda, “Kullanılan solvent bazlı malzemelerin ve tekstil ürünlerinin yanıcılığı bu oranın yüksek olmasının en büyük sebeplerindendir. Tekstilin ardından gelen plastik ve gıda sektörlerinde de yanıcı malzemelerin çokça kullanılması bu riskin oranını artırmaktadır. Yanıcı, parlayıcı/ patlayıcı malzemelerin kullanıldığı, depolandığı yerlerde kullanılan ürüne yönelik ek önlemler alınmalıdır” denildi.
Son yangının zararı 60 milyon TL
Bu yılın en büyük fabrika yangını salı günü akşam Kocaeli’nin Dilovası İlçesi’nde yaşandı. Gazete Habertürk'ten Can Mete'nin haberine göre Gebze Kimya İhtisas Organize Sanayi Bölgesi’nde Parkim Kimya fabrikasında elektrik kontağından çıktığı tahmin edilen yangın 30 kişilik itfaiye ekibinin müdahalesiyle dün sabah söndürülebildi. Can kaybının yaşanmadığı yangında, fabrikada 60 milyon liralık zarar oluştuğu öğrenildi.
Uzmanlar ne diyor?
‘Yurt dışında denetimi sigorta yapar'
Endüstriyel yangınlardaki artışa dikkat çeken eski İtfaiye Daire Başkanı İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdurrahman Kılıç, endüstriyel yangınların artmasında açılan tesis sayısının da etkili olduğunu söyledi. Tesislerde kullanılan kablo, elektrikli cihazlar ve diğer makinelerin gittikçe eskimesinin de yangın riskini artırdığını vurgulayan Prof. Kılıç, şunları dedi:
“Endüstriyel tesislerde çalışan teknik personelin yangın konusunda yeterli eğitime ve bilince sahip olmaması da riski artırıyor. Denetimden doğrudan Çalışma Bakanlığı sorumludur. İkincisi sigorta şirketleri olmalı. Üçüncü ayak ise itfaiyedir. Denetimsizliği ortadan kaldırmak için İş Güvenliği Kanunu çıkarıldı. Ama yeterli değil. Gelişmiş ülkelerde fabrikaları denetleyen, yangın önlemlerini aldıran sigorta şirketleridir. Her yıl birkaç kez fabrikaları kontrol ederler. Türkiye’de ise sigorta şirketleri özellikle bu konuda büyük bir rekabet olduğu için yeterince bakmıyorlar. Dış ülkelerde endüstriyel tesislerin sigortası zorunlu ve yüzde 98’i sigortalı iken, Türkiye’de yüzde 40’ı sigortalı. Bu rakamda da önlem aldıranların oranı yüzde 10’u geçmez.”
‘Merdiven altı artıyor’
Endüstriyel sanayideki yangınlarda ciddi artış gözlemlediklerini söyleyen Beykent Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Afet Uzmanı Kubilay Kaptan ise şunları söyledi: “2009- 2014 arası 450 kişi yaşamını sadece sanayi yangınlarında yitirdi. Ruhsat alınmadan, merdivenaltı üretim maalesef çok yoğun. Bunun önüne geçilmeli ve yasaklanmalı. Büyük sanayilerde ise denetimsizlik ve mevcut işletenin gerekli tedbirleri alması konusundaki direnişi sıkıntılara neden oluyor. Bizim bilirkişi olarak gittiğimiz çoğu yerde, yangın uyarı sistemleri çalışmıyor. İşçiler sıfır eğitimli. Büyük bir hazırlıksızlık var.”
‘Kurulup hemen faaliyete geçiyor’
Raporu hazırlayan ekipte yer alan TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Gürkan Ergin de 1 yıl içerisinde aynı fabrikada birden çok yangın çıktığına dikkat çekerek “Fabrikalar, kurulduktan sonra hemen faaliyete geçebiliyor. Bu bir sorun olduğunu gösteriyor. Endüstriyel sanayide yangın ve patlamalar sıkça medyaya yansıyor. Son birkaç yıldır yüksek seviyede” dedi.
‘Tek çözüm yüksek tazminatlı sigorta’
Habertürk Gazetesi sigorta yazarı Rahim Ak, Türkiye’de fabrikalardaki patlamalar ve yangılar dahil iş kazalarının ana nedenini, özellikle şirketler tarafından önlem alınmış gibi yapılmasına bağladı ve şu tespitlerde bulundu: “Soma maden kazasından sonra Bakanlar Kurulu, maden çalışanlarına zorunlu ferdi kaza sigortası yaptırma zorunluluğu getirdi. Ancak, bu sigorta ile hem sigortacıya hem sigorta yaptıran işverene fazla yük getirilmiyor. Bu durum hem sigorta şirketinin hem de şirketin ferdi kaza sigortası için de gerekli şartların sağlanıp sağlanmadığı denetiminin göz ardı edilmesine neden oluyor. Sigortacıların önerisi ferdi kaza gibi göz ardı edilebilir ödeme yükümlülüğü getiren sigortalar değil, Batı’da olduğu gibi yüksek sigorta tazminatı ile önlem alınması.”(Habertürk)